Medine döneminde inmiştir. 64 âyettir. Adını, 35. âyette geçen “nûr” kelimesinden almıştır.


وَلَوْلَا إِذْ سَمِعْتُمُوهُ قُلْتُم مَّا يَكُونُ لَنَا أَن نَّتَكَلَّمَ بِهَذَا سُبْحَانَكَ هَذَا بُهْتَانٌ عَظِيمٌ ﴿١٦﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve lev lâ iz semi'tumû-hu kultum mâ yekûnu lenâ en netekelleme bi hâzâ subhâne-ke hâzâ buhtânun azîmun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve lev lâ ve olmasaydı, olmaz mıydı, olması gerekmez miydi
iz olduğu zaman
semi'tumû-hu onu işittiğiniz
kultum dediniz
mâ yekûnu olmaz
lenâ bize, bizim için
en netekelleme bizim söylememiz, konuşmamız
bi hâzâ bunu
subhâne-ke sen sübhansın
hâzâ bu
buhtânun uydurulmuş iftira
azîmun büyük

Ve onu işittiğiniz zaman: “Bizim bunu konuşmamız olmaz (bize yakışmaz), sen Sübhan’sın (Allah’ım Sana sığınırız). Bu büyük bir bühtan (uydurulmuş bir iftira)dır.” deseydiniz olmaz mıydı (demeniz gerekmez miydi)?

NÛR SURESİ 16. Ayeti Muhammed Esed Meali

Ve (bir kez daha): Böyle bir (söylentiyi) işittiğiniz zaman "Bu konuda konuşmak bize düşmez; kudret ve yüceliğinde sınırsız olan Sensin; şüphesiz bu çok kötü bir iftiradır!" demeniz gerekmez miydi?

Muhammed Esed