NÛR SURESİ 22. Ayeti Harun Yıldırım Meali
Medine döneminde inmiştir. 64 âyettir. Adını, 35. âyette geçen “nûr” kelimesinden almıştır.
وَلَا يَأْتَلِ أُوْلُوا الْفَضْلِ مِنكُمْ وَالسَّعَةِ أَن يُؤْتُوا أُوْلِي الْقُرْبَى وَالْمَسَاكِينَ وَالْمُهَاجِرِينَ فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَلْيَعْفُوا وَلْيَصْفَحُوا أَلَا تُحِبُّونَ أَن يَغْفِرَ اللَّهُ لَكُمْ وَاللَّهُ غَفُورٌ رَّحِيمٌ ﴿٢٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve lâ ye'teli
ulû el fadlı
min-kum
ve es seati
en yu'tû
ulî el kurbâ
ve el mesâkîne
ve el muhâcirîne
fî sebîlillâhi (sebîli allâhi)
velya'fû (ve li ya'fû)
velyasfehû (ve li yasfehû)
e lâ tuhıbbûne
en yagfirallâhu (yagfire allâhu)
lekum
vallâhu (ve allâhu)
gafûrun
rahîmun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve lâ ye'teli | ve kusur etmesin, yemin etmesin |
ulû el fadlı | fazilet sahipleri |
min-kum | sizden, içinizden |
ve es seati | ve varlıklı |
en yu'tû | vermeleri |
ulî el kurbâ | yakınlık sahipleri, akrabalar, yakınlar |
ve el mesâkîne | ve miskinler, yoksullar |
ve el muhâcirîne | ve muhacirler, hicret edenler |
fî sebîlillâhi (sebîli allâhi) | Allah'ın yolunda |
velya'fû (ve li ya'fû) | ve affetsinler |
velyasfehû (ve li yasfehû) | ve vazgeçsinler, hoş görsünler |
e lâ tuhıbbûne | sevmez misiniz? |
en yagfirallâhu (yagfire allâhu) | Allah'ın mağfiret etmesini |
lekum | sizin için, size, sizi |
vallâhu (ve allâhu) | ve Allah |
gafûrun | mağfiret edendir |
rahîmun | rahîmdir, rahmet nuru gönderendir, Rahîm esmasıyla tecelli edendir |
Ve sizden (içinizden) fazilet ve servet sahibi olanlar, yakınlarına, miskinlere, Allah yolunda hicret edenlere vermeye karşı (vermemeye) yemin etmesinler. Ve artık affetsinler ve hoşgörsünler. Allah’ın sizi affetmesini sevmez misiniz? Ve Allah, Gafur’dur (mağfiret edendir) Rahîm’dir (rahmet nuru gönderendir).
NÛR SURESİ 22. Ayeti Harun Yıldırım Meali
İçinizden faziletli ve servet sahibi kimseler akrabaya, yoksullara, Allah yolunda göç edenlere vermeyeceklerine yemin etmesinler; bağışlasınlar; feragat göstersinler. Allah'ın sizi bağışlamasını arzulamaz mısınız? Allah çok bağışlayandır, çok merhametlidir.
Harun Yıldırım