Medine döneminde inmiştir. 64 âyettir. Adını, 35. âyette geçen “nûr” kelimesinden almıştır.


إِنَّ الَّذِينَ يَرْمُونَ الْمُحْصَنَاتِ الْغَافِلَاتِ الْمُؤْمِنَاتِ لُعِنُوا فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ وَلَهُمْ عَذَابٌ عَظِيمٌ ﴿٢٣﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

inne ellezîne yermûne el muhsanâti el gâfilâti el mu'minâti luınû fî ed dunyâ ve el âhırati ve lehum azâbun azîmun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
inne ellezîne muhakkak onlar
yermûne (iftira) atarlar
el muhsanâti muhsin, iffetli, evli kadınlar
el gâfilâti gâfil olanlar
el mu'minâti mü'min kadınlar
luınû lânetlendiler
fî ed dunyâ dünyada
ve el âhırati ve ahiret
ve lehum ve onlar için, vardır
azâbun azap
azîmun azîm, büyük

Muhakkak ki gâfil (kendisinin haberi olmaksızın) muhsin (iffetli) kadınlara ve mü’min kadınlara (iftira) atanlar, dünya ve ahirette lânetlenmiştir. Ve onlara azîm azap vardır.

NÛR SURESİ 23. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali

Muhakkak o kimseler ki, afîfe, bîhaber, mü'mine olan kadınlara kötülük isnadında bulunurlar, o kimseler dünyada ve ahirette lânete uğratılmışlardır. Onlar için pek büyük bir azap da vardır.

Ömer Nasuhi Bilmen