NÛR SURESİ 33. Ayeti Ali Ünal Meali
Medine döneminde inmiştir. 64 âyettir. Adını, 35. âyette geçen “nûr” kelimesinden almıştır.
وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذِينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتَّى يُغْنِيَهُمْ اللَّهُ مِن فَضْلِهِ وَالَّذِينَ يَبْتَغُونَ الْكِتَابَ مِمَّا مَلَكَتْ أَيْمَانُكُمْ فَكَاتِبُوهُمْ إِنْ عَلِمْتُمْ فِيهِمْ خَيْرًا وَآتُوهُم مِّن مَّالِ اللَّهِ الَّذِي آتَاكُمْ وَلَا تُكْرِهُوا فَتَيَاتِكُمْ عَلَى الْبِغَاء إِنْ أَرَدْنَ تَحَصُّنًا لِّتَبْتَغُوا عَرَضَ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَمَن يُكْرِههُّنَّ فَإِنَّ اللَّهَ مِن بَعْدِ إِكْرَاهِهِنَّ غَفُورٌ رَّحِيمٌ ﴿٣٣﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
velyesta'fif | ve iffetli olsunlar, iffetlerini korusunlar |
ellezîne lâ yecidûne | bulamayanlar |
nikâhan | nikâh |
hattâ | hatta, ... oluncaya kadar |
yugniyehumullâhu | Allah onları gani (zengin) kılar |
min fadli-hi | onun fazlından |
ve ellezîne | ve o kimseler ki, onlar |
yebtegûne | talep ederler, isterler |
el kitâbe | yazılı antlaşma, mukatebe |
mimmâ (min mâ) | şeyden |
meleket eymânu-kum | ellerinizin altında sahip olduğunuz |
fe | böylece, o zaman, o taktirde |
kâtibû-hum | onlarla mukatebe yapın |
in alimtum | eğer bilirseniz |
fî-him | onlarda |
hayran | bir hayır |
ve âtû-hum | ve onlara verin |
min mâli | maldan |
allahi ellezî | Allah ki o |
âtâ-kum | size verdi |
ve lâ tukrihû | ve zorlamayın |
feteyâti-kum | genç cariyeleriniz |
alâl bigâi (alâ el bigâi) | fuhşa, zinaya |
in eradne | eğer istedilerse (isterlerse) |
tehassunen | namusunu korumak, iffetli kalmak |
li tebtegû | talep etmek, elde etmek için |
arada | dünya malı |
el hayâti ed dunyâ | dünya hayatı |
ve men yukrıhhunne | ve kim onları zorlarsa |
fe | böylece, o taktirde |
innellâhe (inne allâhe) | muhakkak ki Allah |
min ba'di | sonradan, bundan sonra |
ikrâhihinne | onların zorlanmaları |
gafûrun | gafûrdur, mağfiret edendir |
rahîmun | rahîmdir, rahmet nuru gönderendir, |
Ve nikâha (imkân) bulamayanlar, Allah onları fazlından gani (zengin) kılıncaya kadar iffetlerini korusunlar! Ellerinizin altında malik olduklarınızdan (kölelerinizden, cariyelerinizden) yazılı antlaşma (mukatebe yapmak: para kazanıp, bedelini ödeyerek azad olmak) isteyenlere, eğer onlarda hayır olduğunu bilirseniz, o zaman yazılı antlaşma (mukatebe) yapınız. Ve Allah’ın size verdiği mallardan onlara veriniz. Genç cariyelerinizi, eğer namuslarını korumak (iffetli kalmak) isterlerse, dünya hayatının malını isteyerek fuhşa (zinaya) zorlamayınız. Kim onları fuhşa (zinaya) zorlarsa, o taktirde muhakkak ki Allah, onların zorlanmalarından sonra Gafur’dur (mağfiret edendir) Rahîm’dir (rahmet esmasıyla tecelli edendir).
NÛR SURESİ 33. Ayeti Ali Ünal Meali
Henüz evlenme imkânı bulamayanlar, Allah lütfu ile yardımlarına gelip ihtiyaçlarını giderinceye kadar iffetli kalmaya çalışsınlar. Eğer ellerinizin altındaki köle ve cariyelerden belli bir ücret karşılığı kendilerini serbest bırakmanız konusunda sizinle bir anlaşma yapmak isteyen olursa, (onları dürüst buluyor ve hayatlarını dilenmeden kazanabilir ve toplumun hayırlı birer ferdi, hür birer vatandaş olabilir görüyorsanız,) bu takdirde kendileriyle istedikleri anlaşmayı yapın. Hattâ Allah’ın size ihsan buyurduğu servetten siz de yardım olarak onlara bağışta bulunun. Dünya hayatının fâni geçimliği uğruna cariyelerinizi, hele bir de iffetli kalmak istiyorlarsa, hiçbir durumda sakın fuhşa zorlamayın. Kim onlara böyle bir zorlamada bulunursa, bilin ki Allah, onların rızalarına rağmen zorlandıkları günah konusunda çok bağışlayıcıdır, hususî ve bol rahmet sahibidir.
Ali Ünal