Medine döneminde inmiştir. 64 âyettir. Adını, 35. âyette geçen “nûr” kelimesinden almıştır.


فِي بُيُوتٍ أَذِنَ اللَّهُ أَن تُرْفَعَ وَيُذْكَرَ فِيهَا اسْمُهُ يُسَبِّحُ لَهُ فِيهَا بِالْغُدُوِّ وَالْآصَالِ ﴿٣٦﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

buyûtin ezinallâhu (ezine allâhu) en turfea ve yuzkere fîhâsmuhu (fîhâ ismu-hu) yusebbihu lehu fîhâ bi el guduvvi ve el âsâli
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
(içinde) vardır
buyûtin evler
ezinallâhu (ezine allâhu) Allah izin verdi
en turfea yükseltilmesine, yüceltilmesine
ve yuzkere ve zikredilir
fîhâsmuhu (fîhâ ismu-hu) orada onun ismi
yusebbihu tesbih eder
lehu onu
fîhâ orada, onun içinde
bi ile, de (dahi)
el guduvvi sabah
ve el âsâli ve akşam

Allah’ın, içinde İsmi’nin yükseltilmesine ve zikredilmesine izin verdiği evlerin içinde (Allah’ın nuru) vardır. Orada O’nu, sabah akşam tesbih ederler.

NÛR SURESİ 36. Ayeti Suat Yıldırım Meali

(36-37) O nûra, Allah’ın yükseltilmesine ve içlerinde kutlu isminin zikredilmesine izin verdiği evlerde (mescidlerde) kavuşulur. Oralarda, sabah akşam O’nun şanını yücelterek tenzih eden öyle yiğitler vardır ki, ne ticaretler, ne alım ve satımlar onları Allah’ı zikretmekten, namazı hakkıyla ifa etmekten, zekâtı vermekten alıkoymaz. Onlar kalplerin ve gözlerin dehşetten halden hale döneceği, alt üst olacağı bir günden endişe ederler.

Suat Yıldırım