Medine döneminde inmiştir. 64 âyettir. Adını, 35. âyette geçen “nûr” kelimesinden almıştır.


رِجَالٌ لَّا تُلْهِيهِمْ تِجَارَةٌ وَلَا بَيْعٌ عَن ذِكْرِ اللَّهِ وَإِقَامِ الصَّلَاةِ وَإِيتَاء الزَّكَاةِ يَخَافُونَ يَوْمًا تَتَقَلَّبُ فِيهِ الْقُلُوبُ وَالْأَبْصَارُ ﴿٣٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ricâlun lâ tulhî-him ticâratun ve lâ bey'un an zikrillâhi ve ikâmi es salâti ve îtâi ez zekâti yehâfûne yevmen tetekallebu fîhi el kulûbu ve el ebsâru
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ricâlun adamlar
lâ tulhî-him onları alıkoymaz, meşgul etmez, vazgeçirmez
ticâratun ticaret
ve lâ ve olmaz
bey'un alışveriş
an zikrillâhi Allah'ın zikrinden
ve ikâmi es salâti ve namazın ikame edilmesi
ve îtâi ez zekâti ve zekâtın verilmesi
yehâfûne korkarlar
yevmen gün
tetekallebu döner, dönecek
fîhi el kulûbu onda (o günde) kalpler
ve el ebsâru ve gözler, bakışlar, görüşler

Ticaretin ve alışverişin, onları Allah’ın zikrinden, namazı ikame etmekten ve zekâtı vermekten alıkoymadığı adamlar ki (onlar), kalplerin ve gözlerin (dehşetten) döneceği günden korkarlar.

NÛR SURESİ 37. Ayeti Seyyid Kutub Meali

Bu kimseleri ne ticaret, ne alışveriş, Allah'ı anmaktan, namazı kılmaktan ve zekâtı vermekten alıkoymaz. Onlar kalplerin hoplayacakları ve gözlerin donakalacağı bir günün dehşetinden korkarlar.

Seyyid Kutub