NÛR SURESİ 39. Ayeti Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Medine döneminde inmiştir. 64 âyettir. Adını, 35. âyette geçen “nûr” kelimesinden almıştır.
وَالَّذِينَ كَفَرُوا أَعْمَالُهُمْ كَسَرَابٍ بِقِيعَةٍ يَحْسَبُهُ الظَّمْآنُ مَاء حَتَّى إِذَا جَاءهُ لَمْ يَجِدْهُ شَيْئًا وَوَجَدَ اللَّهَ عِندَهُ فَوَفَّاهُ حِسَابَهُ وَاللَّهُ سَرِيعُ الْحِسَابِ ﴿٣٩﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
vellezîne keferû
a'mâlu-hum
ke serâbin
bi kîatin
yahsebu-hu
ez zam'ânu
mâen
hattâ
izâ câe-hu
lem yecid-hu
şey'en
ve vecedallâhe (vecede allâhe)
inde-hu
feveffâhu (fe veffâ-hu)
hisâbe-hu
vallâhu (ve allâhu)
serîu
el hisâbi
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
vellezîne keferû | ve kâfirler |
a'mâlu-hum | onların amelleri |
ke serâbin | serap gibidir |
bi kîatin | düz arazide |
yahsebu-hu | onu zanneder |
ez zam'ânu | susuz kalan, susamış olan |
mâen | su |
hattâ | olduğu zaman, olunca |
izâ câe-hu | ona geldiği zaman, ulaştığı zaman |
lem yecid-hu | onu bulamadı |
şey'en | bir şey |
ve vecedallâhe (vecede allâhe) | ve Allah'ı buldu |
inde-hu | yanında |
feveffâhu (fe veffâ-hu) | böylece ona tam olarak ödedi |
hisâbe-hu | onun hesabını |
vallâhu (ve allâhu) | ve Allah |
serîu | seri, çabuk |
el hisâbi | hesap |
Ve kâfirlerin amelleri düz arazideki serap gibidir. Susamış olan, onu su zannetti. Ona ulaştığı zaman, bir şey bulamadı. Ve yanında (karşısında) Allah’ı buldu. Böylece (Allah), onun hesabını ona tam olarak ödedi. Ve Allah, hesabı seri (çabuk) görendir.
NÛR SURESİ 39. Ayeti Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Kâfir olanlarsa, onların yaptıkları, çöldeki serâba benzer, susamış kimse, su sanır onu, fakat oraya gidince suya ait hiçbir şey bulamaz da kendi yanında bulur Allah'ı ve o, kafirin hesabını tamamıyla görüp karşılığını öder ve Allah, pek tez hesap görür.
Abdulbaki Gölpınarlı