Medine döneminde inmiştir. 64 âyettir. Adını, 35. âyette geçen “nûr” kelimesinden almıştır.


وَالَّذِينَ كَفَرُوا أَعْمَالُهُمْ كَسَرَابٍ بِقِيعَةٍ يَحْسَبُهُ الظَّمْآنُ مَاء حَتَّى إِذَا جَاءهُ لَمْ يَجِدْهُ شَيْئًا وَوَجَدَ اللَّهَ عِندَهُ فَوَفَّاهُ حِسَابَهُ وَاللَّهُ سَرِيعُ الْحِسَابِ ﴿٣٩﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

vellezîne keferû a'mâlu-hum ke serâbin bi kîatin yahsebu-hu ez zam'ânu mâen hattâ izâ câe-hu lem yecid-hu şey'en ve vecedallâhe (vecede allâhe) inde-hu feveffâhu (fe veffâ-hu) hisâbe-hu vallâhu (ve allâhu) serîu el hisâbi
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
vellezîne keferû ve kâfirler
a'mâlu-hum onların amelleri
ke serâbin serap gibidir
bi kîatin düz arazide
yahsebu-hu onu zanneder
ez zam'ânu susuz kalan, susamış olan
mâen su
hattâ olduğu zaman, olunca
izâ câe-hu ona geldiği zaman, ulaştığı zaman
lem yecid-hu onu bulamadı
şey'en bir şey
ve vecedallâhe (vecede allâhe) ve Allah'ı buldu
inde-hu yanında
feveffâhu (fe veffâ-hu) böylece ona tam olarak ödedi
hisâbe-hu onun hesabını
vallâhu (ve allâhu) ve Allah
serîu seri, çabuk
el hisâbi hesap

Ve kâfirlerin amelleri düz arazideki serap gibidir. Susamış olan, onu su zannetti. Ona ulaştığı zaman, bir şey bulamadı. Ve yanında (karşısında) Allah’ı buldu. Böylece (Allah), onun hesabını ona tam olarak ödedi. Ve Allah, hesabı seri (çabuk) görendir.

NÛR SURESİ 39. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali

Kâfir olanların amelleri ise, dümdüz engin bir arazideki serab gibidir. Susayan, onu bir su zanneder; nihayet ona vardığı zaman, onu zannetiği gibi bir şey bulmaz (işte kâfir de kıyamet günü, yaptığı amelden bir sevab bulamaz). Yanında Allah’ın cezasını bulur. Allah’da onun hesabını (amelinin cezasını) tamamen verir. Allah, çok çabuk hesab görendir.

Ali Fikri Yavuz