Medine döneminde inmiştir. 64 âyettir. Adını, 35. âyette geçen “nûr” kelimesinden almıştır.


وَالَّذِينَ يَرْمُونَ الْمُحْصَنَاتِ ثُمَّ لَمْ يَأْتُوا بِأَرْبَعَةِ شُهَدَاء فَاجْلِدُوهُمْ ثَمَانِينَ جَلْدَةً وَلَا تَقْبَلُوا لَهُمْ شَهَادَةً أَبَدًا وَأُوْلَئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ ﴿٤﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve ellezîne yermûne el muhsanâti summe lem ye'tû bi erbaati şuhedâe feclidûhum (fe iclidû-hum) semânîne celdeten ve lâ takbelû lehum şehâdeten ebeden ve ulâike hum el fâsikûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve ellezîne ve o kimseler, onlar
yermûne atarlar
el muhsanâti iffetli, namuslu kadınlar
summe sonra
lem ye'tû bi getirmezler
erbaati dört
şuhedâe şahitler
feclidûhum (fe iclidû-hum) o zaman, o taktirde onlara celde vurun
semânîne seksen (80)
celdeten yalnız cilde tesir edecek şekilde vurulan sopa
ve lâ takbelû ve kabul etmeyin
lehum onların
şehâdeten şahitlik
ebeden ebediyyen
ve ulâike ve işte onlar
hum onlar
el fâsikûne fasık olanlar, fasıklar

Ve muhsinlere (iffetli kadınlara), (zina suçu, iftira) atan sonra da dört şahit getiremeyenlere, o taktirde seksen celde (yalnız cilde tesir edecek sopa) vurun. Ve onların şehadetini (şahitliğini) ebediyyen kabul etmeyin. Ve işte onlar, onlar fasıklardır.

NÛR SURESİ 4. Ayeti Sadık Türkmen Meali

Iffetli kadınlara zina isnat edip, sonra da dört şahit getiremeyenlere seksen değnek vurun. Artık onların şahitliğini asla kabul etmeyin. İşte bunlar fâsık kimselerdir.

Sadık Türkmen