Medine döneminde inmiştir. 64 âyettir. Adını, 35. âyette geçen “nûr” kelimesinden almıştır.


أَلَمْ تَرَ أَنَّ اللَّهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَن فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَالطَّيْرُ صَافَّاتٍ كُلٌّ قَدْ عَلِمَ صَلَاتَهُ وَتَسْبِيحَهُ وَاللَّهُ عَلِيمٌ بِمَا يَفْعَلُونَ ﴿٤١﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

e lem tera ennallâhe (enne allâhe) yusebbihu lehu men fî es semâvâti ve el ardı ve et tayru sâffâtin kullun kad alime salâte-hu ve tesbîha-hu vallâhu (ve allâh) alîmun bimâ yef'alûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
e lem tera görmüyor musun, görmedin mi
ennallâhe (enne allâhe) Allah’ın ... olduğunu
yusebbihu tesbih ederler
lehu onun, onu
men kimse(ler)
fî es semâvâti semalarda
ve el ardı ve arz, yeryüzü
ve et tayru ve kuşlar
sâffâtin saf saf, saflar halinde
kullun hepsi
kad olmuştu
alime bildi
salâte-hu salatını, namazını, duasını
ve tesbîha-hu ve tesbihlerini
vallâhu (ve allâh) ve Allah
alîmun en iyi bilendir
bimâ şeyleri
yef'alûne yapıyorlar

Semalarda ve arzda olanların ve saflar halindeki kuşların, Allah’ı tesbih ettiğini görmedin mi? Hepsi, namazlarını (dualarını) ve tesbihlerini bilmişlerdir. Ve Allah, onların yaptıklarını en iyi bilendir.

NÛR SURESİ 41. Ayeti Diyanet İşleri (eski) Meali

Göklerde ve yerde olan kimselerin, sıra sıra uçan kuşların Allah'ı tesbih ettiğini görmez misin? Her biri kendi niyaz ve tesbihini bilir. Allah, onların yaptıklarını bilendir.

Diyanet İşleri (eski)