Medine döneminde inmiştir. 64 âyettir. Adını, 35. âyette geçen “nûr” kelimesinden almıştır.


أَفِي قُلُوبِهِم مَّرَضٌ أَمِ ارْتَابُوا أَمْ يَخَافُونَ أَن يَحِيفَ اللَّهُ عَلَيْهِمْ وَرَسُولُهُ بَلْ أُوْلَئِكَ هُمُ الظَّالِمُونَ ﴿٥٠﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

e kulûbi-him maradun emirtâbû (em irtâbû) em yehâfûne en yehîfallâhu (yehîfe allâhu) aleyhim ve resûlu-hu bel ulâike hum ez zâlimûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
e mı, mi?
içinde, var
kulûbi-him onların kalpleri
maradun hastalık
emirtâbû (em irtâbû) veya, yoksa şüphe ettiler
em yehâfûne veya, yoksa korkuyorlar
en yehîfallâhu (yehîfe allâhu) Allah'ın taraf tutması
aleyhim onlara, onlara karşı
ve resûlu-hu ve onun resûlü
bel hayır
ulâike işte onlar
hum onlar
ez zâlimûne zalimler

Onların kalplerinde hastalık mı var yoksa şüphe mi ediyorlar veya Allah’ın ve O’nun Resûl’ünün, onlara karşı taraf tutacağından (haksızlık edeceğinden) mı korkuyorlar? Hayır, işte onlar, onlar zalimlerdir.

NÛR SURESİ 50. Ayeti Ahmet Tekin Meali

Kalpleri mi kararmış, akıllarından zorları mı var, hasta ruhlu mudurlar, yoksa senin peygamberliğin ve doğru icraatlar yaptığın konusunda şüphe mi ediyorlar, şüphelerini destekleyecek hususlar mı arıyorlar, yahut Allah ve Rasulünün kendilerine zulüm ve haksızlık edeceğinden mi korkuyorlar? Doğrusu, asıl zâlim olanlar kendileridir.

Ahmet Tekin