Medine döneminde inmiştir. 64 âyettir. Adını, 35. âyette geçen “nûr” kelimesinden almıştır.


لَا تَحْسَبَنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا مُعْجِزِينَ فِي الْأَرْضِ وَمَأْوَاهُمُ النَّارُ وَلَبِئْسَ الْمَصِيرُ ﴿٥٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

lâ tahsebenne ellezîne keferû mu'cizîne fî el ardı ve me'vâhum en nâru ve le bi'se el masîru
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
lâ tahsebenne sakın zannetme
ellezîne keferû inkâr edenler, kâfirler
mu'cizîne aciz bırakıcılar
fî el ardı yeryüzünde
ve me'vâhum ve onların barınacağı yer
en nâru ateş
ve le bi'se ve elbette, mutlaka kötü
el masîru bir dönüş (yeri)

Sakın kâfirleri, yeryüzünde (Allah’ı) aciz bırakıcı zannetme. Ve onların barınacağı yer ateştir. Ve dönüş yerleri mutlaka kötü (bir yer)dir.

NÛR SURESİ 57. Ayeti Ali Ünal Meali

Sakın zannetme ki, küfürde saplanıp kalanlar, yeryüzünde irademizi gerçekleştirmeye (size olan va’dimizi yerine getirmeye) mani olabilirler. Onların nihaî barınağı Ateş’tir. Ne fena bir âkıbet, ne kötü bir son durak!

Ali Ünal