NÛR SURESİ 58. Ayeti Ali Ünal Meali
Medine döneminde inmiştir. 64 âyettir. Adını, 35. âyette geçen “nûr” kelimesinden almıştır.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لِيَسْتَأْذِنكُمُ الَّذِينَ مَلَكَتْ أَيْمَانُكُمْ وَالَّذِينَ لَمْ يَبْلُغُوا الْحُلُمَ مِنكُمْ ثَلَاثَ مَرَّاتٍ مِن قَبْلِ صَلَاةِ الْفَجْرِ وَحِينَ تَضَعُونَ ثِيَابَكُم مِّنَ الظَّهِيرَةِ وَمِن بَعْدِ صَلَاةِ الْعِشَاء ثَلَاثُ عَوْرَاتٍ لَّكُمْ لَيْسَ عَلَيْكُمْ وَلَا عَلَيْهِمْ جُنَاحٌ بَعْدَهُنَّ طَوَّافُونَ عَلَيْكُم بَعْضُكُمْ عَلَى بَعْضٍ كَذَلِكَ يُبَيِّنُ اللَّهُ لَكُمُ الْآيَاتِ وَاللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ ﴿٥٨﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
yâ eyyuhâ | Ey!, Ya! (seslenme edatı) |
ellezîne âmenû | Allah'a ulaşmayı dileyenler, âmenû olanlar |
li yeste'zin-kum | sizden izin istesinler |
ellezîne meleket eymânu-kum | ellerinizin altında sahip olduklarınız (köleleriniz, cariyeleriniz) |
ve ellezîne | ve o kimseler, onlar |
lem yeblugû | erişmemiş, ulaşmamış |
el hulume | bulûğ çağına, erginliğe |
min-kum | sizden |
selâse | üç |
merrâtin | kere, defa, kez |
min kabli | öncesinden, evvel, önce |
salâti | namaz |
el fecri | fecr, sabah |
ve hîne | ve o vakit, o zaman |
tedaûne | çıkarırsınız |
siyâbe-kum | elbiseniz |
min ez zahîrati | öğle vaktinde |
ve min ba'di | ve sonra |
salâti | namaz |
el ışâi | yatsı |
selâsu | üç |
avrâtin | muhafazasız, açık, sakınılması gereken |
lekum | sizin için |
leyse | değildir, yoktur |
aleykum | sizin üzerinize |
ve lâ aleyhim | ve onlara, onların üzerine yoktur |
cunâhun | günah, kusur |
ba'de hunne | onlardan sonra |
tavvâfûne | karşılıklı dolaşırlar, karşılıklı tavaf ederler |
aleykum | sizin üzerinize, size |
ba'du-kum alâ ba'dın | birbirinizi |
kezâlike | işte böylece |
yubeyyine allâhu | Allah beyan ediyor, açıklıyor |
lekum | size |
el âyâti | âyetleri |
vallâhu (ve allâhu) | ve Allah |
alîmun | en iyi bilen |
hakîmun | hüküm ve hikmet sahibi |
Ey âmenû olanlar! Ellerinizin altında sahip olduklarınız (köleleriniz, cariyeleriniz) ve sizden bulûğa ermemiş olanlar, üç vakitte yanınıza girmek için sizden izin istesinler. Fecr (sabah) namazından önce, elbiselerinizi çıkarttığınız öğle vaktinde ve yatsı namazından sonra. Bu üçü, avret vaktidir (sizden sakınmaları gereken zamandır). Bu (zamanların dışında), birbirinizi dolaşmanızda sizin ve onların üzerine bir günah yoktur. İşte böylece Allah, size âyetleri açıklıyor. Ve Allah, Alîm’dir (en iyi bilendir), Hakîm’dir (hikmet sahibidir).
NÛR SURESİ 58. Ayeti Ali Ünal Meali
Ey iman edenler! Ellerinizin altında bulunan köle–cariye ve hizmetçileriniz ile içinizden henüz bulûğa ermemiş çocuklarınız hususî odanıza girmek için şu üç vakitte sizden izin istesinler: sabah namazından önce, öğle vakti istirahat için elbiselerinizi çıkardığınızda ve yatsı namazından sonra. Bu üç vakit, mahremiyet zamanlarınızdır. Bunların dışında izinsiz olarak yanlarınıza girmelerinde sizin için de onlar için de bir mahzur yoktur. Ev içinde kaçınılmaz olarak onlarla birbirinizin yanına girer çıkar, birbirinizin etrafında döner durursunuz. Allah, (mutlak ilim ve hikmete dayalı olarak Kendisi’ne işaret eden) talimatları size böyle açıklıyor. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir, her hüküm ve icraatında pek çok hikmetler bulunandır.
Ali Ünal