NÛR SURESİ 58. Ayeti Muhammed Esed Meali
Medine döneminde inmiştir. 64 âyettir. Adını, 35. âyette geçen “nûr” kelimesinden almıştır.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لِيَسْتَأْذِنكُمُ الَّذِينَ مَلَكَتْ أَيْمَانُكُمْ وَالَّذِينَ لَمْ يَبْلُغُوا الْحُلُمَ مِنكُمْ ثَلَاثَ مَرَّاتٍ مِن قَبْلِ صَلَاةِ الْفَجْرِ وَحِينَ تَضَعُونَ ثِيَابَكُم مِّنَ الظَّهِيرَةِ وَمِن بَعْدِ صَلَاةِ الْعِشَاء ثَلَاثُ عَوْرَاتٍ لَّكُمْ لَيْسَ عَلَيْكُمْ وَلَا عَلَيْهِمْ جُنَاحٌ بَعْدَهُنَّ طَوَّافُونَ عَلَيْكُم بَعْضُكُمْ عَلَى بَعْضٍ كَذَلِكَ يُبَيِّنُ اللَّهُ لَكُمُ الْآيَاتِ وَاللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ ﴿٥٨﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
yâ eyyuhâ | Ey!, Ya! (seslenme edatı) |
ellezîne âmenû | Allah'a ulaşmayı dileyenler, âmenû olanlar |
li yeste'zin-kum | sizden izin istesinler |
ellezîne meleket eymânu-kum | ellerinizin altında sahip olduklarınız (köleleriniz, cariyeleriniz) |
ve ellezîne | ve o kimseler, onlar |
lem yeblugû | erişmemiş, ulaşmamış |
el hulume | bulûğ çağına, erginliğe |
min-kum | sizden |
selâse | üç |
merrâtin | kere, defa, kez |
min kabli | öncesinden, evvel, önce |
salâti | namaz |
el fecri | fecr, sabah |
ve hîne | ve o vakit, o zaman |
tedaûne | çıkarırsınız |
siyâbe-kum | elbiseniz |
min ez zahîrati | öğle vaktinde |
ve min ba'di | ve sonra |
salâti | namaz |
el ışâi | yatsı |
selâsu | üç |
avrâtin | muhafazasız, açık, sakınılması gereken |
lekum | sizin için |
leyse | değildir, yoktur |
aleykum | sizin üzerinize |
ve lâ aleyhim | ve onlara, onların üzerine yoktur |
cunâhun | günah, kusur |
ba'de hunne | onlardan sonra |
tavvâfûne | karşılıklı dolaşırlar, karşılıklı tavaf ederler |
aleykum | sizin üzerinize, size |
ba'du-kum alâ ba'dın | birbirinizi |
kezâlike | işte böylece |
yubeyyine allâhu | Allah beyan ediyor, açıklıyor |
lekum | size |
el âyâti | âyetleri |
vallâhu (ve allâhu) | ve Allah |
alîmun | en iyi bilen |
hakîmun | hüküm ve hikmet sahibi |
Ey âmenû olanlar! Ellerinizin altında sahip olduklarınız (köleleriniz, cariyeleriniz) ve sizden bulûğa ermemiş olanlar, üç vakitte yanınıza girmek için sizden izin istesinler. Fecr (sabah) namazından önce, elbiselerinizi çıkarttığınız öğle vaktinde ve yatsı namazından sonra. Bu üçü, avret vaktidir (sizden sakınmaları gereken zamandır). Bu (zamanların dışında), birbirinizi dolaşmanızda sizin ve onların üzerine bir günah yoktur. İşte böylece Allah, size âyetleri açıklıyor. Ve Allah, Alîm’dir (en iyi bilendir), Hakîm’dir (hikmet sahibidir).
NÛR SURESİ 58. Ayeti Muhammed Esed Meali
Siz ey imana erişenler! Meşru şekilde sahip olduğunuz kimseler, içinizden henüz ergenlik çağına varmamış olanlar, günün şu üç vaktinde, sabah namazından önce, gün ortasında soyunup dinlenmeye çekildiğiniz zaman ve yatsı namazından sonra yanınıza girmeden önce sizden izin istesinler; bu üç vakit mahremiyetinizin korunmasız olabileceği vakitlerdir. Bu vakitlerin dışında birbirinizin yanına girip çıkmanızda sizin için de, onlar için de bir sakınca yoktur. Allah mesajlarını size işte böyle açıklamaktadır: Çünkü Allah doğru hüküm ve hikmetle buyuran mutlak ve sınırsız bilgi Sahibidir!
Muhammed Esed