Medine döneminde inmiştir. 64 âyettir. Adını, 35. âyette geçen “nûr” kelimesinden almıştır.


وَالْقَوَاعِدُ مِنَ النِّسَاء اللَّاتِي لَا يَرْجُونَ نِكَاحًا فَلَيْسَ عَلَيْهِنَّ جُنَاحٌ أَن يَضَعْنَ ثِيَابَهُنَّ غَيْرَ مُتَبَرِّجَاتٍ بِزِينَةٍ وَأَن يَسْتَعْفِفْنَ خَيْرٌ لَّهُنَّ وَاللَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ ﴿٦٠﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve el kavâıdu minen nisâi ellatî lâ yercûne nikâhan fe leyse aleyhinne cunâhun en yeda'ne siyâbehunne gayra muteberricâtin bi zînetin ve en yesta'fifne hayrun lehunne vallâhu semîun alîmun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve el kavâıdu ve yaşlı kadınlar
minen nisâi kadınlardan
ellatî lâ yercûne onlar ümit etmezler
nikâhan bir nikâh, evlilik
fe böylece, artık, bundan sonra
leyse değil, yoktur
aleyhinne onların üzerine, onlara
cunâhun vebal, günah, kusur
en yeda'ne çıkarmaları
siyâbehunne onların elbiseleri, dış giysileri
gayra muteberricâtin açmaksızın
bi zînetin ziynetleri
ve en yesta'fifne ve iffetli olmayı istemeleri
hayrun hayırlı, daha hayırlı
lehunne onlara (kadınlara), onlar için (kadınlar için)
vallâhu ve Allah
semîun en iyi işiten
alîmun en iyi bilendir

Ve kadınlardan nikâh (evlenme) ümidi olmayan yaşlı kadınların, ziynetlerini açmaksızın dış giysilerini çıkarmalarında, bundan sonra onlara vebal (günah) yoktur. Ve iffetli olmayı istemeleri onlar için daha hayırlıdır. Ve Allah, Sem’î’dir (en iyi işitendir), Alîm’dir (en iyi bilendir).

NÛR SURESİ 60. Ayeti Bekir Sadak Meali

Evlenme umidi kalmayan, ihtiyarlayip oturmus kadinlara, suslerini aciga vurmamak sartiyle, dis esvaplarini cikarmaktan oturu sorumluluk yoktur; ama sakinmalari kendileri icin daha iyi olur. Allah isitir ve bilir.

Bekir Sadak