Medine döneminde inmiştir. 64 âyettir. Adını, 35. âyette geçen “nûr” kelimesinden almıştır.


لَيْسَ عَلَى الْأَعْمَى حَرَجٌ وَلَا عَلَى الْأَعْرَجِ حَرَجٌ وَلَا عَلَى الْمَرِيضِ حَرَجٌ وَلَا عَلَى أَنفُسِكُمْ أَن تَأْكُلُوا مِن بُيُوتِكُمْ أَوْ بُيُوتِ آبَائِكُمْ أَوْ بُيُوتِ أُمَّهَاتِكُمْ أَوْ بُيُوتِ إِخْوَانِكُمْ أَوْ بُيُوتِ أَخَوَاتِكُمْ أَوْ بُيُوتِ أَعْمَامِكُمْ أَوْ بُيُوتِ عَمَّاتِكُمْ أَوْ بُيُوتِ أَخْوَالِكُمْ أَوْ بُيُوتِ خَالَاتِكُمْ أَوْ مَا مَلَكْتُم مَّفَاتِحَهُ أَوْ صَدِيقِكُمْ لَيْسَ عَلَيْكُمْ جُنَاحٌ أَن تَأْكُلُوا جَمِيعًا أَوْ أَشْتَاتًا فَإِذَا دَخَلْتُم بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلَى أَنفُسِكُمْ تَحِيَّةً مِّنْ عِندِ اللَّهِ مُبَارَكَةً طَيِّبَةً كَذَلِكَ يُبَيِّنُ اللَّهُ لَكُمُ الْآيَاتِ لَعَلَّكُمْ تَعْقِلُون ﴿٦١﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

leyse alâ el a'mâ haracun ve lâ alâ el a'raci haracun ve lâ alâ el marîdı haracun ve lâ alâ enfusi-kum en te'kulû min buyûti-kum ev buyûti âbâi-kum ev buyûti ummehâti-kum ev buyûti ihvâni-kum ev buyûti ehavâti-kum ev buyûti a'mâmi-kum ev buyûti ammâti-kum ev buyûti ahvâli-kum ev buyûti hâlâti-kum ev mâ melektum mefâtiha-hu ev sadîkı-kum leyse aleykum cunâhun en te'kulû cemîan ev eştâten fe izâ dahaltum buyûten fe sellimû alâ enfusi-kum tahıyyeten min indi allâhi mubaraketen tayyibeten kezâlike yubeyyinu allâhu lekum el âyâti leallekum ta'kılûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
leyse değil
alâ üzerine
el a'mâ âmâ, kör
haracun güçlük, zorluk
ve lâ alâ ve üzerine yoktur
el a'raci topal, sakat
haracun güçlük, zorluk
ve lâ alâ ve üzerine yoktur
el marîdı hasta
haracun güçlük, zorluk
ve lâ alâ ve üzerine yoktur
enfusi-kum size, kendinize
en te'kulû yemek yemeniz
min buyûti-kum evlerinizde
ev veya
buyûti evler
âbâi-kum sizin babalarınız
ev buyûti veya evler
ummehâti-kum sizin anneleriniz
ev buyûti veya evler
ihvâni-kum erkek kardeşleriniz
ev buyûti veya evler
ehavâti-kum sizin kız kardeşleriniz
ev buyûti a'mâmi-kum veya amcalarınızın evleri
ev buyûti ammâti-kum veya halalarınızın evleri
ev buyûti ahvâli-kum veya dayılarınızın evleri
ev buyûti hâlâti-kum veya teyzelerinizin evleri
ev veya
mâ melektum sahip olduğunuz şey
mefâtiha-hu onun anahtarları
ev sadîkı-kum veya sizin dostlarınız veya arkadaşlarınız
leyse değil
aleykum sizin üzerinize, size
cunâhun günah
en te'kulû yemek yemeniz
cemîan topluca
ev veya
eştâten ayrı ayrı olarak
fe böylece, o zaman
izâ dahaltum girdiğiniz zaman
buyûten evler
fe böylece, o zaman
sellimû selâm verin
alâ enfusi-kum kendi üzerinize (birbirinize)
tahıyyeten selâm vererek
min indi allâhi Allah'ın indinden, katından
mubaraketen mübarek, hayırlı, bereketli
tayyibeten iyi, güzel, helâl
kezâlike işte böyle, böylece
yubeyyinu allâhu Allah beyan ediyor, açıklıyor
lekum sizin için, size
el âyâti âyetler
leallekum umulur ki böylece siz
ta'kılûne akıl edersiniz

Âmâ (kör) olana bir güçlük yoktur. Ve sakat olana, hasta olana bir güçlük yoktur. Ve size de evlerinizde veya babalarınızın evlerinde veya annelerinizin evlerinde veya erkek kardeşlerinizin evlerinde veya kız kardeşlerinizin evlerinde veya amcalarınızın evlerinde veya halalarınızın evlerinde veya dayılarınızın evlerinde veya teyzelerinizin evlerinde veya anahtarlarına sahip olduğunuz (yerlerde) veya arkadaşlarınızda yemek yemenizde bir güçlük yoktur. Topluca veya ayrı ayrı yemeniz de size günah değildir. Evlere girdiğiniz zaman birbirinize Allah’ın katından mübarek ve tayyib bir selâm ile selâm verin! İşte böylece Allah, size âyetlerini açıklıyor. Umulur ki böylece siz akıl edersiniz.

NÛR SURESİ 61. Ayeti Ahmet Tekin Meali

Meşrûiyyet sınırları içinde, âmânın, topalın, hastanın teklifsiz, tekellüfsüz davranışlarında bir mahzur, bir günah olmadığı gibi, onlara güven, yardım ve dayanışma da, katı kurallara tâbi değildir. Onların ihtiyaçları esirgenmez.
Sizin de, kendi evlerinizden, babalarınızın evlerinden, annelerinizin evlerinden, erkek kardeşlerinizin evlerinden, kız kardeşlerinizin evlerinden, amcalarınızın evlerinden, halalarınızın evlerinden, dayılarınızın evlerinden, teyzelerinizin evlerinden veya sahiplerinin bilgisi dâhilinde, anahtarları elinizde bulunan yerlerden, yahut dostlarınızın evlerinden yemek yemenizde bir günah, vebal yoktur.
Grup halinde veya tek tek içeri girerek yemek yemenizde de bir vebal yoktur.
Evlere girdiğiniz zaman, Allah katından bereket ve güzel bir yaşama dileği ile, mutluluk dileği ile birbirinize, kendinize selâm verin.
İşte Allah size âyetlerini böyle açıklıyor. Aklınızı kullanarak Allah’ın âyetlerini anlamanıza, ihtiva ettiği hükümlerle amelinize vesile olur.

Ahmet Tekin