Medine döneminde inmiştir. 64 âyettir. Adını, 35. âyette geçen “nûr” kelimesinden almıştır.


أَلَا إِنَّ لِلَّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ قَدْ يَعْلَمُ مَا أَنتُمْ عَلَيْهِ وَيَوْمَ يُرْجَعُونَ إِلَيْهِ فَيُنَبِّئُهُم بِمَا عَمِلُوا وَاللَّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ ﴿٦٤﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

e lâ inne li allâhi fî es semâvâti ve el ardı kad ya'lemu entum aleyhi ve yevme yurceûne ileyhi fe yunebbiu-hum bi mâ amilû vallâhu (ve allâhu) bi kulli şey'in alîmun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
e lâ değil mi?
inne muhakkak ki
li allâhi Allah'a aittir, Allah'ın
şeyler
fî es semâvâti göklerdeki
ve el ardı ve yeryüzü, arz
kad ya'lemu biliyordu
şeyi
entum siz
aleyhi üzerinde
ve yevme ve o gün
yurceûne döndürülecekler
ileyhi ona
fe yunebbiu-hum o zaman onlara haber verecek
bi mâ amilû yaptıkları şeyler
vallâhu (ve allâhu) ve Allah
bi kulli şey'in herşeyi
alîmun en iyi bilen

Muhakkak ki göklerde ve yeryüzünde olanlar Allah’ın değil mi? O, sizin üzerinizde olduğunuz şeyi (kalplerinizde olanı) biliyordu. Ve böylece, O’na döndürüldükleri gün, onlara yaptıkları şeyleri haber verecek. Ve Allah, herşeyi en iyi bilendir.

NÛR SURESİ 64. Ayeti Süleyman Ateş Meali

İyi bilinki göklerde ve yerde olanlar hep Allâh'ındır. O, sizin ne iş üzerinde bulunduğunuzu, (ne yaptığınızı, içinizde nasıl bir niyet taşıdığınızı) bilir. O'na döndürülüp götürüldükleri gün, ne yaptıklarını onlara haber verir. Allâh, her şeyi bilendir.

Süleyman Ateş