RA'D SURESİ 13. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Mekke döneminde inmiştir. 43 âyettir. Sûre, adını 13. âyette geçen “Ra'd” kelimesinden almıştır. “Ra'd” gök gürültüsü demektir.
وَيُسَبِّحُ الرَّعْدُ بِحَمْدِهِ وَالْمَلاَئِكَةُ مِنْ خِيفَتِهِ وَيُرْسِلُ الصَّوَاعِقَ فَيُصِيبُ بِهَا مَن يَشَاء وَهُمْ يُجَادِلُونَ فِي اللّهِ وَهُوَ شَدِيدُ الْمِحَالِ ﴿١٣﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve yusebbihu
er ra'du
bi hamdi-hi
ve el melâiketu
min hîfeti-hi
ve yursilu
es savâıka
fe yusîbu
bi-hâ
men yeşâu
ve hum
yucâdilûne
fîllâhi (fî allâhi)
ve huve
şedîdu
el mihâli
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve yusebbihu | ve tesbih ederler |
er ra'du | gök gürültüsü |
bi hamdi-hi | onu hamd ile |
ve el melâiketu | ve melekler |
min hîfeti-hi | onun korkusundan |
ve yursilu | ve gönderir |
es savâıka | yıldırımlar |
fe yusîbu | böylece isabet ettirir |
bi-hâ | onu |
men yeşâu | dilediği kimse |
ve hum | ve onlar |
yucâdilûne | mücâdele ediyorlar |
fîllâhi (fî allâhi) | Allah hakkında |
ve huve | ve o |
şedîdu | şiddetli, çok kuvvetli |
el mihâli | mukavemet edilemeyen, dayanılmaz, karşı koyulmaz |
Gök gürültüsü ve melekler, O'nu, hamd ile ve O'nun (Allah’ın) korkusundan tesbih ederler. Ve yıldırımları, O gönderir. Böylece onlar, Allah hakkında mücâdele ederlerken, dilediği kimseye onu isabet ettirir. Ve O, karşı koyulması mümkün olmayandır.
RA'D SURESİ 13. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Gök gürlemesi, O'nun sınırsız kudret ve yüceliğini övgüyle anmakta, melekler de O'ndan korku ve sakınmalarından dolayı, bunu yapmaktalar. O, yıldırımlar gönderip onunla dilediğini çarpar. Hal böyleyken, onlar yine de Allah hakkında tartışıp duruyorlar. Halbuki Allah'ın azabı, pek ağır ve şiddetlidir.
Abdullah Parlıyan