RA'D SURESİ 13. Ayeti Ahmed Hulusi Meali
Mekke döneminde inmiştir. 43 âyettir. Sûre, adını 13. âyette geçen “Ra'd” kelimesinden almıştır. “Ra'd” gök gürültüsü demektir.
وَيُسَبِّحُ الرَّعْدُ بِحَمْدِهِ وَالْمَلاَئِكَةُ مِنْ خِيفَتِهِ وَيُرْسِلُ الصَّوَاعِقَ فَيُصِيبُ بِهَا مَن يَشَاء وَهُمْ يُجَادِلُونَ فِي اللّهِ وَهُوَ شَدِيدُ الْمِحَالِ ﴿١٣﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve yusebbihu | ve tesbih ederler |
er ra'du | gök gürültüsü |
bi hamdi-hi | onu hamd ile |
ve el melâiketu | ve melekler |
min hîfeti-hi | onun korkusundan |
ve yursilu | ve gönderir |
es savâıka | yıldırımlar |
fe yusîbu | böylece isabet ettirir |
bi-hâ | onu |
men yeşâu | dilediği kimse |
ve hum | ve onlar |
yucâdilûne | mücâdele ediyorlar |
fîllâhi (fî allâhi) | Allah hakkında |
ve huve | ve o |
şedîdu | şiddetli, çok kuvvetli |
el mihâli | mukavemet edilemeyen, dayanılmaz, karşı koyulmaz |
Gök gürültüsü ve melekler, O'nu, hamd ile ve O'nun (Allah’ın) korkusundan tesbih ederler. Ve yıldırımları, O gönderir. Böylece onlar, Allah hakkında mücâdele ederlerken, dilediği kimseye onu isabet ettirir. Ve O, karşı koyulması mümkün olmayandır.
RA'D SURESİ 13. Ayeti Ahmed Hulusi Meali
Ra'd (gök gürültüsü - İnsan-ı Kâmil'in düşünsel boyutta keşfettikleri {salsal-i ceres, Abdülkerîm Ciylî, İnsan-ı Kâmil}) O'nun Hamdı olarak tespih eder; Melekler (kâinatta - insanda mevcut kuvveler) ise O'nun hükümranlığı altında (tespih eder - kulluklarını yerine getirir). . . Onlar, Allâh hakkında (benlikten kaynaklanan fikirle) mücadele edip dururlarken; (O) yıldırımları (hakikati bilgisinin çarpmasını) irsâl eder de, onlarla, dilediğine bunu yaşatır! O, Şediyd ül Mıhal'dır (şiddetle uygulanan Sünnetullah sistemi vardır; değiştirilmesi müdahale edilmesi mümkün olmayan).
Ahmed Hulusi