Mekke döneminde inmiştir. 43 âyettir. Sûre, adını 13. âyette geçen “Ra'd” kelimesinden almıştır. “Ra'd” gök gürültüsü demektir.


وَيُسَبِّحُ الرَّعْدُ بِحَمْدِهِ وَالْمَلاَئِكَةُ مِنْ خِيفَتِهِ وَيُرْسِلُ الصَّوَاعِقَ فَيُصِيبُ بِهَا مَن يَشَاء وَهُمْ يُجَادِلُونَ فِي اللّهِ وَهُوَ شَدِيدُ الْمِحَالِ ﴿١٣﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve yusebbihu er ra'du bi hamdi-hi ve el melâiketu min hîfeti-hi ve yursilu es savâıka fe yusîbu bi-hâ men yeşâu ve hum yucâdilûne fîllâhi (fî allâhi) ve huve şedîdu el mihâli
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve yusebbihu ve tesbih ederler
er ra'du gök gürültüsü
bi hamdi-hi onu hamd ile
ve el melâiketu ve melekler
min hîfeti-hi onun korkusundan
ve yursilu ve gönderir
es savâıka yıldırımlar
fe yusîbu böylece isabet ettirir
bi-hâ onu
men yeşâu dilediği kimse
ve hum ve onlar
yucâdilûne mücâdele ediyorlar
fîllâhi (fî allâhi) Allah hakkında
ve huve ve o
şedîdu şiddetli, çok kuvvetli
el mihâli mukavemet edilemeyen, dayanılmaz, karşı koyulmaz

Gök gürültüsü ve melekler, O'nu, hamd ile ve O'nun (Allah’ın) korkusundan tesbih ederler. Ve yıldırımları, O gönderir. Böylece onlar, Allah hakkında mücâdele ederlerken, dilediği kimseye onu isabet ettirir. Ve O, karşı koyulması mümkün olmayandır.

RA'D SURESİ 13. Ayeti Ali Ünal Meali

Gök gürültüsü, (yağmur için bir ön hadise olarak) O’na hamd ile tesbihte bulunur (bütün atmosfer hadiselerinin O’nun emri ile meydana geldiğini ve icraatında O’na hiçbir şeyin, hiçbir “tabiî” kanun ve cismin ortak olamayacağını ilan eder). Melekler de, O’na karşı saygı ve korku ile aynı şe kilde hamd ve tesbihte bulunurlar. Ayrıca O, yıldırımları gönderir ve onlarla dilediği kimseyi çarpar. Böyle iken, (o küfredenler) halâ Allah hakkında tartışıp durmakta ve ilerigeri konuşmaktadırlar. Oysa O, cezası pek çetin olandır.

Ali Ünal