RA'D SURESİ 14. Ayeti Celal Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 43 âyettir. Sûre, adını 13. âyette geçen “Ra'd” kelimesinden almıştır. “Ra'd” gök gürültüsü demektir.
لَهُ دَعْوَةُ الْحَقِّ وَالَّذِينَ يَدْعُونَ مِن دُونِهِ لاَ يَسْتَجِيبُونَ لَهُم بِشَيْءٍ إِلاَّ كَبَاسِطِ كَفَّيْهِ إِلَى الْمَاء لِيَبْلُغَ فَاهُ وَمَا هُوَ بِبَالِغِهِ وَمَا دُعَاء الْكَافِرِينَ إِلاَّ فِي ضَلاَلٍ ﴿١٤﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
lehu | ona (kendisinedir) |
da'vetu el hakkı | hakkın daveti |
ve ellezîne | ve o kimseler |
yed'ûne | dua ederler |
min dûni-hi | ondan başkasına |
lâ yestecîbûne | icabet etmezler |
lehum | onlara |
bi şey'in | bir şey ile |
illâ | ...’den başka, ancak |
ke bâsitı | açan gibidir |
keffey-hi | avucunu |
ilâl mâi (ilâ el mâi) | suya |
li yebluga | erişmesi için, ulaşması için |
fâ-hu | onun ağzına |
ve mâ huve | ve o ... değildir |
bi | ile, ...’e |
bâligı-hi | ona erişen (ulaşan) |
ve mâ | ve değildir |
duâu el kâfirîne | kâfirlerin duası |
illâ | ...’den başka, ancak |
fî dalâlin | dalâlette, sapıklık içinde |
Hakkın daveti O’nadır (Kendisinedir, Allah’adır). O'ndan başkasına davet ettikleri (şeyler), onlara bir şeyle icabet etmezler. Onlar ancak suya, onun ağzına, suyun ulaşması için avucunu açmış kimse gibidir. O (su), ona ulaşacak değildir. Ve kâfirlerin daveti, dalâletten (su nasıl onların ağızlarına ulaşamıyorsa, dalâlette olanlar da hidayete ulaşamaz) başka bir şey değildir.
RA'D SURESİ 14. Ayeti Celal Yıldırım Meali
Gerçek ibâdet ancak O'nadır. O'ndan başka duâ ve ibâdet ettikleri (putlar, şekiller) kendilerine hiçbir şey ile cevap veremezler. Bunlar, ağızlarına ulaşsın diye avuçlarını suya doğru açıp da bir türlü ona ulaşamayan kimseye benzerler. Kâfirlerin duâ ve ibâdeti sapıklık içinde bocalamaktan başka bir anlam taşımaz.
Celal Yıldırım