RA'D SURESİ 2. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Mekke döneminde inmiştir. 43 âyettir. Sûre, adını 13. âyette geçen “Ra'd” kelimesinden almıştır. “Ra'd” gök gürültüsü demektir.
اللّهُ الَّذِي رَفَعَ السَّمَاوَاتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ تَرَوْنَهَا ثُمَّ اسْتَوَى عَلَى الْعَرْشِ وَسَخَّرَ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَ كُلٌّ يَجْرِي لأَجَلٍ مُّسَمًّى يُدَبِّرُ الأَمْرَ يُفَصِّلُ الآيَاتِ لَعَلَّكُم بِلِقَاء رَبِّكُمْ تُوقِنُونَ ﴿٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
allâhu ellezî | Allah o ki |
rafea es semavâti | gökleri yükseltti |
bi gayri | olmaksızın |
amedin | direkler |
terevne-hâ | onu görüyorsunuz |
summe istevâ | sonra istiva etti |
alâl arşı (alâ el arşı) | arşın üzerine, arşa |
ve sehhara | ve emri altına aldı |
eş şemse | güneş |
ve el kamere | ve ay |
kullun | hepsi |
yecrî | akar gider (hareket eder) |
li ecelin | bir süreye (zamana) kadar |
musemmen | belirlenmiş (isimlendirilmiş) |
yudebbiru el emre | işleri düzenleyip dizayn eder, idare eder |
yufassılu el âyâti | âyetleri ayrı ayrı açıklar |
lealle-kum | umulur ki siz, böylece siz |
bi likâi | mülâki olmaya, ulaşmaya |
rabbi-kum | Rabbinize |
tûkınûne | kesin inanırsınız, yakîn hasıl edersiniz |
Görmekte olduğunuz semaları (gök katlarını) direksiz olarak yükselten Allah’tır. Sonra arşa istiva etti. Ve Güneş'i ve Ay'ı emri altına aldı. Hepsi belirlenmiş bir süreye kadar akıp gider. İşleri düzenleyip idare eder. Âyetleri ayrı ayrı açıklar ki; böylece Rabbinize mülâki olmaya (ölmeden evvel ruhunuzu Allah’a ulaştırmaya) yakîn hasıl edersiniz.
RA'D SURESİ 2. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Allah, o zâtı-ı akdestir ki, gökleri görüyorsunuz, direksiz olarak yükseltmiştir. Sonra arş üzerine istivada bulunmuştur ve güneşi de, kameri de musahhar kılmıştır ki, herbiri bir malum vakit için cereyan eder. (O Hâlık-i Kerîm) Her işi tedbir eder, âyetleri mufassalan beyan buyurur. Tâ ki Rabbinize kavuşacağınızı yakînen bilesiniz.
Ömer Nasuhi Bilmen