Mekke döneminde inmiştir. 43 âyettir. Sûre, adını 13. âyette geçen “Ra'd” kelimesinden almıştır. “Ra'd” gök gürültüsü demektir.


وَالَّذِينَ صَبَرُواْ ابْتِغَاء وَجْهِ رَبِّهِمْ وَأَقَامُواْ الصَّلاَةَ وَأَنفَقُواْ مِمَّا رَزَقْنَاهُمْ سِرًّا وَعَلاَنِيَةً وَيَدْرَؤُونَ بِالْحَسَنَةِ السَّيِّئَةَ أُوْلَئِكَ لَهُمْ عُقْبَى الدَّارِ ﴿٢٢﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

vellezîne (ve ellezîne) saberû ibtigâe vechi rabbi-him ve ekâmû es salâte ve enfekû mim-mâ razaknâ-hum sirren ve alâniyeten ve yedraûne bi el haseneti es seyyiete ulâike lehum ukbe ed dâri
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
vellezîne (ve ellezîne) ve o kimseler, onlar
saberû sabrettiler
ibtigâe istedi
vechi rabbi-him Rab'lerinin yüzünü, Zat'ını
ve ekâmû es salâte ve namazı ikame ettiler
ve enfekû ve infâk ettiler
mim-mâ şey(ler)den
razaknâ-hum onları rızıklandırdık
sirren gizli olarak
ve alâniyeten ve alani olarak, açık olarak
ve yedraûne ve giderirler, savarlar
bi el haseneti es seyyiete kötülüğü iyilik ile
ulâike işte onlar
lehum onlar için vardır
ukbe ed dâri (bu) diyarın (bu dünyanın) sonucu

Onlar, sabırla Rab’lerinin Vechini (Zat’ını, Zat’a ulaşmayı ve Allah’ın Zat’ını görmeyi) dileyenler ve namazı ikame edenler, onları rızıklandırdığımız şeylerden gizli ve açıkça infâk edenlerdir. Ve seyyiati, hasenat ile (iyilikle) savan kimselerdir. İşte onlar için, bu dünyanın (güzel bir) akıbeti (sonucu) vardır.

RA'D SURESİ 22. Ayeti Nedim Yılmaz Meali

Bunlar Rablerinin rızasını kazanmak maksadıyla sabreden, namazı kılan, kendilerine verdiğimiz rızıktan Allah yolunda gizli ve açık olarak harcayan ve iyilik yaparak kötülüğü savan kimselerdir. İşte bu dünya yurdundaki güzel sonuç onlarındır.

Nedim Yılmaz