Mekke döneminde inmiştir. 43 âyettir. Sûre, adını 13. âyette geçen “Ra'd” kelimesinden almıştır. “Ra'd” gök gürültüsü demektir.


وَلَقَدِ اسْتُهْزِئَ بِرُسُلٍ مِّن قَبْلِكَ فَأَمْلَيْتُ لِلَّذِينَ كَفَرُواْ ثُمَّ أَخَذْتُهُمْ فَكَيْفَ كَانَ عِقَابِ ﴿٣٢﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve lekad istuhzie bi rusulin min kabli-ke fe emleytu lillezîne (li ellezîne) keferû summe ehaztu-hum fe keyfe kâne ıkâbi
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve lekad ve andolsun ki
istuhzie alay edildi
bi rusulin resûller ile
min kabli-ke senden önce
fe o zaman, fakat
emleytu ben mühlet (süre) verdim
lillezîne (li ellezîne) o kimselere
keferû inkâr ettiler, kafir oldular
summe sonra
ehaztu-hum onları helâk ettim, aldım, yakaladım
fe artık, bundan sonra, o zaman, böylece
keyfe nasıl
kâne oldu
ıkâbi ikabım, cezam (azabım)

Andolsun ki; senden önceki resûllerle de alay edildi. Fakat Ben, kâfir olan (inkâr eden) kimselere mühlet verdim. Sonra onları yakaladım (helâk ettim). O zaman Benim ikabım nasıl oldu?

RA'D SURESİ 32. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali

Gerçek şu ki, senden önceki elçilerle de alay edilmişti. Buna rağmen biz, O Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenleri, bir süre kendi hallerine bıraktık; ama sonunda kıskıvrak yakaladık ve böylece benim cezalandırmam nasıl olurmuş gördüler.

Abdullah Parlıyan