RA'D SURESİ 33. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Mekke döneminde inmiştir. 43 âyettir. Sûre, adını 13. âyette geçen “Ra'd” kelimesinden almıştır. “Ra'd” gök gürültüsü demektir.
أَفَمَنْ هُوَ قَآئِمٌ عَلَى كُلِّ نَفْسٍ بِمَا كَسَبَتْ وَجَعَلُواْ لِلّهِ شُرَكَاء قُلْ سَمُّوهُمْ أَمْ تُنَبِّئُونَهُ بِمَا لاَ يَعْلَمُ فِي الأَرْضِ أَم بِظَاهِرٍ مِّنَ الْقَوْلِ بَلْ زُيِّنَ لِلَّذِينَ كَفَرُواْ مَكْرُهُمْ وَصُدُّواْ عَنِ السَّبِيلِ وَمَن يُضْلِلِ اللّهُ فَمَا لَهُ مِنْ هَادٍ ﴿٣٣﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
e fe men | artık kim, ... mi? |
huve | o |
kâimun | kaim olan, her yapılan işin başında bulunan, daima haberdar olan, herşeyi derecelendiren |
alâ | üzerine |
kulli | hepsi, bütün |
nefsin | nefs |
bi mâ kesebet | kazandığı şeylere |
ve cealû | ve kıldılar |
lillâhi (li allâhi) | Allah'a |
şurakâe | ortaklar |
kul | de |
semmû-hum | onları isimlendirin (onları isimleri ile davet edin) |
em tunebbiûne-hu | yoksa ona haber mi veriyorsunuz |
bi mâ | şeyi |
lâ ya'lemu | bilmiyor |
fî el ardı | arzda, yeryüzünde |
em | yoksa, veya |
bi zâhirin | zahir olan |
min el kavli | sözden, sözün |
bel | hayır, fakat |
zuyyine | süslü gösterildi |
lillezîne (li ellezîne) | o kimselere, onlara |
keferû | inkâr ettiler, kafir oldular |
mekru-hum | onların hileleri, tuzakları |
ve suddû | ve men edilldiler, saptırıldılar |
an es sebîli | yoldan |
ve men yudlili allâhu | ve Allah kimi saptırırsa, dalâlette bırakırsa |
fe mâ lehu | artık onun için yoktur |
min hâdin | bir hidayet eden, hidayetçi |
Artık bütün nefslerin kazandıkları şeyler üzerinde kaim olan kimdir? Ve onlar, Allah'a ortaklar kıldılar. De ki: “Onları isimleri ile (davet etsinler, icabet edilmeyeceğini görsünler). Yoksa siz, O'na (Allah'a) yeryüzünde bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz? Veya sözün zahir olanını mı?” Hayır, kâfirlere hileleri süslü gösterildi ve yoldan (Allah'ın yolundan) saptırıldılar. Ve Allah, kimi dalâlette bırakırsa artık onun için bir hidayetçi (mehdi) yoktur (bulunmaz).
RA'D SURESİ 33. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Herbir nefsin kazanmış olduğu ile üzerine nazır olanı mı? (Öyle bir Hâlık-i Alîm'i mi inkâr ediyorlar?) Ve Allah için ortaklar edindiler. De ki: «Adlarını söyleyiniz! Yoksa O'na, o Hâlık-ı Kainat'a yeryüzünde bilmediği bir şeyi mi haber vereceksiniz. Yoksa sözün zahiri ile mi kendinizi aldatıyorsunuz?» Belki kâfir olanlara kendi desiseleri süslenilmiş oldu ve doğru yoldan alıkonuldular ve her kimi ki, Allah Teâlâ sapıttırırsa artık onun için bir rehber-i hidâyet yoktur.
Ömer Nasuhi Bilmen