RA'D SURESİ 37. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali
Mekke döneminde inmiştir. 43 âyettir. Sûre, adını 13. âyette geçen “Ra'd” kelimesinden almıştır. “Ra'd” gök gürültüsü demektir.
وَكَذَلِكَ أَنزَلْنَاهُ حُكْمًا عَرَبِيًّا وَلَئِنِ اتَّبَعْتَ أَهْوَاءهُم بَعْدَ مَا جَاءكَ مِنَ الْعِلْمِ مَا لَكَ مِنَ اللّهِ مِن وَلِيٍّ وَلاَ وَاقٍ ﴿٣٧﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve kezâlike
enzelnâ-hu
hukmen
arabiyyen
ve le initteba'te (in itteba'te)
ehvâe-hum
ba'de
mâ câe-ke
min el ilmi
mâ leke
min allâhi
min veliyyin
ve lâ vâkın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve kezâlike | ve işte böyle, böylece |
enzelnâ-hu | onu biz indirdik |
hukmen | bir hüküm olarak |
arabiyyen | Arapça |
ve le initteba'te (in itteba'te) | ve elbette tâbî olursan |
ehvâe-hum | onların hevalarına (heveslerine) |
ba'de | sonra |
mâ câe-ke | sana gelen şey |
min el ilmi | ilimden |
mâ leke | senin yoktur |
min allâhi | Allah'tan |
min veliyyin | bir velî, dost |
ve lâ vâkın | ve bir koruyucu yoktur |
İşte böyle O'nu, Arapça bir hüküm olarak indirdik. Sana ilimden bunca şey geldikten sonra eğer onların heveslerine tâbî olursan, elbette senin için Allah’tan başka bir dost ve bir koruyucu yoktur.
RA'D SURESİ 37. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali
İşte biz, o Kur’ân’ı böyle Arapça bir hikmet olarak indirdik. Andolsun ki, eğer sana vahy ile gelen bu ilimden sonra, kâfirlerin arzularına uyacak olursan, senin için, Allah’ın azabından kurtaracak ne bir yardımcı, ne de bir koruyucu vardır.
Ali Fikri Yavuz