Mekke döneminde inmiştir. 43 âyettir. Sûre, adını 13. âyette geçen “Ra'd” kelimesinden almıştır. “Ra'd” gök gürültüsü demektir.


وَإِن مَّا نُرِيَنَّكَ بَعْضَ الَّذِي نَعِدُهُمْ أَوْ نَتَوَفَّيَنَّكَ فَإِنَّمَا عَلَيْكَ الْبَلاَغُ وَعَلَيْنَا الْحِسَابُ ﴿٤٠﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve in mâ nuriyenne-ke ba'da ellezî neidu-hum ev neteveffeyenne-ke fe innemâ aleyke el belâgu ve aleynâ el hisâbu
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve in mâ ve eğer, şâyet, ya (veya) ... şey, şeyler
nuriyenne-ke sana gösteririz
ba'da bazı, bir kısmı
ellezî neidu-hum onlara vaadettiğimizi
ev neteveffeyenne-ke veya seni vefat ettiririz
fe innemâ artık sadece
aleyke el belâgu tebliğ senin üzerine
ve aleynâ el hisâbu ve hesap bizim üzerimize, bize ait

Ve şâyet onlara vaadettiğimizin bir kısmını sana göstersek veya seni vefat ettirsek de; artık senin üzerine düşen, sadece tebliğdir. Hesap, Bizim üzerimizedir.

RA'D SURESİ 40. Ayeti Suat Yıldırım Meali

Ya onları uyardığımız birtakım belaların bir kısmını sana gösterir, ya da bundan önce senin ruhunu teslim alırız, fark etmez. Zira senin görevin sadece tebliğ etmektir, hesap görmek ise Bize aittir.

Suat Yıldırım