RA'D SURESİ 5. Ayeti Yaşar Nuri Öztürk Meali
Mekke döneminde inmiştir. 43 âyettir. Sûre, adını 13. âyette geçen “Ra'd” kelimesinden almıştır. “Ra'd” gök gürültüsü demektir.
وَإِن تَعْجَبْ فَعَجَبٌ قَوْلُهُمْ أَئِذَا كُنَّا تُرَابًا أَئِنَّا لَفِي خَلْقٍ جَدِيدٍ أُوْلَئِكَ الَّذِينَ كَفَرُواْ بِرَبِّهِمْ وَأُوْلَئِكَ الأَغْلاَلُ فِي أَعْنَاقِهِمْ وَأُوْلَئِكَ أَصْحَابُ النَّارِ هُمْ فِيهَا خَالِدونَ ﴿٥﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve in ta'ceb | ve eğer acayip buluyorsan (şaşıyorsan) |
fe | artık, doğrusu, aslı, asıl olan |
acebun | acayiptir |
kavlu-hum | onların sözleri |
e izâ kunnâ | biz olduğumuz zaman mı |
turâben | toprak |
e innâ | gerçekten biz mi |
le fî halkın | mutlaka yaratılışta (yaratılış hakkında, konusunda) |
cedîdin | yeni, yeniden |
ulâike | işte onlar |
ellezîne keferû | inkâr eden kimseler |
bi rabbi-him | Rab'lerini |
ve ulâike el aglâlu | ve işte onlar... demir halkalar olanlar |
fî a'nâkı-him | onların boyunlarında |
ve ulâike | ve işte onlar |
ashâbu en nâri | ateş ehlidir, halkıdır |
hum fî-hâ | onlar orada |
hâlidûne | ebedîdirler, ebedî kalanlardır |
Eğer acayip buluyorsan (şaşıyorsan) (bil ki;) asıl onların: “Biz toprak olduğumuz zaman mı, gerçekten, mutlaka yeniden mi halkedileceğiz (yaratılacağız)?” sözleri acayiptir (şaşılacak şeydir). İşte onlar, Rab’lerini inkâr eden kimselerdir. Ve işte onlar, boyunlarında demir halkalar olanlardır ve işte onlar ateş ehlidir. Onlar orada ebedî kalanlardır.
RA'D SURESİ 5. Ayeti Yaşar Nuri Öztürk Meali
Eğer şaşıyorsan, esas şaşılacak olan onların şu sözüdür: "Biz toprak olunca mı ve gerçekten mi yeni bir yaratılış içinde bulunacağız?" Bunlar Rablerini inkâr edenlerdir. Ve bunlar boyunlarına bukağılar vurulanlardır. Bunlar ateşe dost olanların ta kendileridir; orada sürekli kalacaklardır.
Yaşar Nuri Öztürk