RÛM SURESİ 24. Ayeti Sadık Türkmen Meali
Mekke döneminde inmiştir. 60 âyettir. Sûre, adını ikinci âyette geçen “er-Rûm” kelimesinden almıştır.
وَمِنْ آيَاتِهِ يُرِيكُمُ الْبَرْقَ خَوْفًا وَطَمَعًا وَيُنَزِّلُ مِنَ السَّمَاء مَاء فَيُحْيِي بِهِ الْأَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَاتٍ لِّقَوْمٍ يَعْقِلُونَ ﴿٢٤﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve min âyâti-hi
yurî-kum
el berka
havfen
ve tamaan
ve yunezzilu
min es semâi
mâen
fe
yuhyî
bihi
el arda
ba'de
mevti-hâ
inne
fî zâlike
le
âyâtin
li kavmin
ya'kılûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve min âyâti-hi | ve onun âyetlerinden |
yurî-kum | size göstermesi |
el berka | şimşek |
havfen | korku, korku olarak |
ve tamaan | ve umut olarak, ümit olarak |
ve yunezzilu | ve indirir |
min es semâi | semadan, gökten |
mâen | su |
fe | böylece, bundan sonra |
yuhyî | diriltir, hayat verir |
bihi | onunla |
el arda | arz, yer, toprak |
ba'de | sonra |
mevti-hâ | onun ölümü |
inne | muhakkak ki |
fî zâlike | bunda vardır |
le | elbette, gerçekten, mutlaka |
âyâtin | âyetler, mucizeler, deliller |
li kavmin | bir kavim için |
ya'kılûne | akıl ederler |
Ve O’nun âyetlerindendir ki, korku ve ümit olarak size şimşeği gösterir. Ve gökten su indirir, böylece onunla, ölümünden sonra arzı (toprağı) diriltir. Muhakkak ki bunda, akıl eden bir kavim için mutlaka âyetler (deliller) vardır.
RÛM SURESİ 24. Ayeti Sadık Türkmen Meali
Şimşeği size korkutarak ve umut vererek göstermesi de O’nun bir işâreti/ayetlerindendir. Gökyüzünden bir su indirerek, onunla ölümünün ardından yeryüzünü diriltmesi de, O’nun alâmeti/ayetlerindendir. Şüphesiz bunda, aklını kullanan bir toplum için ibretler vardır.
Sadık Türkmen