RÛM SURESİ 28. Ayeti Ömer Öngüt Meali
Mekke döneminde inmiştir. 60 âyettir. Sûre, adını ikinci âyette geçen “er-Rûm” kelimesinden almıştır.
ضَرَبَ لَكُم مَّثَلًا مِنْ أَنفُسِكُمْ هَل لَّكُم مِّن مَّا مَلَكَتْ أَيْمَانُكُم مِّن شُرَكَاء فِي مَا رَزَقْنَاكُمْ فَأَنتُمْ فِيهِ سَوَاء تَخَافُونَهُمْ كَخِيفَتِكُمْ أَنفُسَكُمْ كَذَلِكَ نُفَصِّلُ الْآيَاتِ لِقَوْمٍ يَعْقِلُونَ ﴿٢٨﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
darabe | örnek verdi |
lekum | size |
meselen | misal |
min | ...'den |
enfusi-kum | sizin nefsleriniz, kendi nefsleriniz |
hel | var mı, mi? |
lekum | sizin |
min | ...'den |
mâ | şey |
meleket | malik oldu, sahip oldu |
eymânu-kum | sağ el, elleriniz |
min | ...'den |
şurakâe | ortaklar |
fî | içinde |
mâ | şeyler |
razaknâ-kum | size rızık verdik, rızıklandırdık |
fe | artık, böylece |
entum | siz |
fî-hi | orada, onda |
sevâun | eşit |
tehâfûne-hum | onlardan korkarsınız, çekinirsiniz, sayarsınız |
ke | gibi |
hîfeti-kum | sizin korkmanız, çekinmeniz, saymanız |
enfuse-kum | sizin kendiniz, birbiriniz |
kezâlike | işte böyle, bunun gibi |
nufassılu | açıklıyoruz |
el âyâti | âyetler |
li kavmin | kavim için |
ya'kılûne | akıl ediyorlar, akıl ederler |
(Allah), size kendi nefslerinizden örnek verdi. Sizi rızıklandırdığımız şeylerde, sizin sağ elinizin (altında bulunan) sahip olduğunuz (kölelerinizden) ortaklarınız var mı ki (o putlar da Allah’a ortak olsun), böylece onlarla eşit olasınız, onları birbirinizi saydığınız gıbı sayasınız. Akıl eden bir kavim için ayetleri işte böyle açıklıyoruz.
RÛM SURESİ 28. Ayeti Ömer Öngüt Meali
Allah size kendinizden bir temsil getirdi. Size rızık olarak verdiğimiz şeylerde, ellerinizin altındaki köleleriniz içinden ortaklarınız bulunmasını; ortaklık hususunda birbirinizden korkup endişelendiğiniz gibi onlardan korkarak sizinle onların eşit olmasını ve kendinizi saydığınız gibi onları saymanızı ister misiniz? İşte biz aklını kullanacak bir topluluk için âyetleri böyle açıklarız.
Ömer Öngüt