RÛM SURESİ 39. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Mekke döneminde inmiştir. 60 âyettir. Sûre, adını ikinci âyette geçen “er-Rûm” kelimesinden almıştır.
وَمَا آتَيْتُم مِّن رِّبًا لِّيَرْبُوَ فِي أَمْوَالِ النَّاسِ فَلَا يَرْبُو عِندَ اللَّهِ وَمَا آتَيْتُم مِّن زَكَاةٍ تُرِيدُونَ وَجْهَ اللَّهِ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الْمُضْعِفُونَ ﴿٣٩﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve mâ âteytum
min riben
li yerbuve
fî
emvâli
en nâsi
fe
lâ yerbû
indallâhi (inde allâhi)
ve mâ âteytum
min zekâtin
turîdûne
vechallâhi (veche allâhi)
fe
ulâike
hum
el mudıfûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve mâ âteytum | ve sizin verdiğiniz şey |
min riben | ribadan, faizden |
li yerbuve | artsın diye |
fî | içinde, ...'de |
emvâli | mallar |
en nâsi | insanlar |
fe | o zaman, o taktirde |
lâ yerbû | artmaz |
indallâhi (inde allâhi) | Allah'ın katında |
ve mâ âteytum | ve sizin verdiğiniz şey |
min zekâtin | zekâttan, zekat olarak |
turîdûne | istersiniz, dilersiniz |
vechallâhi (veche allâhi) | Allah'ın Veçhi, Zatı |
fe | böylece |
ulâike | işte onlar |
hum | onlar |
el mudıfûne | kat kat arttıranlar |
Ve insanların mallarında artış olsun diye faizden (faiz olarak) verdiğiniz şey (Allah’a ulaşmayı dilemeden yaptığınız zikir), o taktirde Allah’ın katında artmaz (nefsinizin kalbindeki nurları oluşturmaz ve arttırmaz). Allah’ın vechini (Allah’a ulaşmayı) dileyerek verdiğiniz zekât (yaptığınız (zikir)ler); işte böylece kat kat (nefsinizin kalbindeki nurları) artıranlar onlardır.
RÛM SURESİ 39. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Nâsın mallarında nemalansın diye ribâ kabilinden verdiğiniz şey Allah indinde nemalanıp artmaz ve Allah'ın rızasını dilediğiniz halde verdiğiniz zekât ise böyle değildir. İşte (mallarını) kat kat arttıranlar ancak onlardır.
Ömer Nasuhi Bilmen