Mekke döneminde inmiştir. 60 âyettir. Sûre, adını ikinci âyette geçen “er-Rûm” kelimesinden almıştır.


ظَهَرَ الْفَسَادُ فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِ بِمَا كَسَبَتْ أَيْدِي النَّاسِ لِيُذِيقَهُم بَعْضَ الَّذِي عَمِلُوا لَعَلَّهُمْ يَرْجِعُونَ ﴿٤١﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

zahera el fesâdu fî el berri ve el bahri bimâ kesebet eydi en nâsi li yuzîka-hum ba'dallezî (ba'de ellezi) amilû lealle-hum yerciûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
zahera zahir oldu, zuhur etti, ortaya çıktı
el fesâdu fesat
fî el berri karada
ve el bahri ve deniz
bimâ şey sebebiyle
kesebet kazandı
eydi eller
en nâsi insanlar
li yuzîka-hum onlara tattırılması için
ba'dallezî (ba'de ellezi) bir kısmı ki o
amilû yaptılar
lealle-hum umulur ki böylece onlar
yerciûne dönerler

İnsanların elleriyle kazandıkları sebebiyle karada ve denizde fesat zuhur etti (ortaya çıktı), yaptıklarının bir kısmının onlara tattırılması için. Umulur ki böylece onlar, (Allah’a) dönerler (yönelirler).

RÛM SURESİ 41. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali

Allah'ın buyruklarını umursamaz hale gelen şu insanların, kendi elleriyle yapıp ettikleri sonucunda, karada ve denizde bozulma başladı. Bu şekilde Allah belki doğru yola dönerler diye, yaptıklarının bazı kötü sonuçlarını onlara tattıracaktır.

Abdullah Parlıyan