RÛM SURESİ 42. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Mekke döneminde inmiştir. 60 âyettir. Sûre, adını ikinci âyette geçen “er-Rûm” kelimesinden almıştır.
قُلْ سِيرُوا فِي الْأَرْضِ فَانظُرُوا كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الَّذِينَ مِن قَبْلُ كَانَ أَكْثَرُهُم مُّشْرِكِينَ ﴿٤٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
kul
sîrû
fî el ardı
fanzurû (fe unzurû)
keyfe
kâne
âkıbetu
ellezîne
min
kablu
kâne
ekseru-hum
muşrikîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
kul | de ki |
sîrû | dolaşın |
fî el ardı | yeryüzünde |
fanzurû (fe unzurû) | öyleyse, böylece bakın, görün |
keyfe | nasıl |
kâne | oldu |
âkıbetu | akıbet, son |
ellezîne | o kimseler, onlar |
min | ...'den |
kablu | önce |
kâne | oldu, ... idi(ler) |
ekseru-hum | onların çoğu |
muşrikîne | müşrikler, şirk koşanlar |
De ki: "Yeryüzünde dolaşın. Böylece daha öncekilerin akıbetinin (sonlarının) nasıl olduğuna bakın. Onların çoğu müşrik idiler."
RÛM SURESİ 42. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali
De ki: «Yeryüzünde gezip dolaşın da bakınız ki, bundan evvelkilerin akibeti nasıl olmuştur? Onların ekserisi müşrik kimseler idi.»
Ömer Nasuhi Bilmen