RÛM SURESİ 47. Ayeti Ali Bulaç Meali
Mekke döneminde inmiştir. 60 âyettir. Sûre, adını ikinci âyette geçen “er-Rûm” kelimesinden almıştır.
وَلَقَدْ أَرْسَلْنَا مِن قَبْلِكَ رُسُلًا إِلَى قَوْمِهِمْ فَجَاؤُوهُم بِالْبَيِّنَاتِ فَانتَقَمْنَا مِنَ الَّذِينَ أَجْرَمُوا وَكَانَ حَقًّا عَلَيْنَا نَصْرُ الْمُؤْمِنِينَ ﴿٤٧﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve lekad
erselnâ
min kabli-ke
rusulen
ilâ
kavmi-him
fe
câû-hum bi
el beyyinâti
fentekamnâ (fe intekamnâ)
min
ellezîne
ecramû
ve kâne
hakkan
aleynâ
nasru
el mu'minîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve lekad | ve andolsun |
erselnâ | biz gönderdik |
min kabli-ke | senden önce |
rusulen | resûller |
ilâ | için, ...e |
kavmi-him | onların kavmi |
fe | böylece, artık |
câû-hum bi | onlara getirdiler |
el beyyinâti | beyyineler, kesin deliller |
fentekamnâ (fe intekamnâ) | böylece, bunun üzerine intikam aldık |
min | ...'den |
ellezîne | o kimseler, onlar |
ecramû | suçlular, günahkârlar |
ve kâne | ve oldu |
hakkan | hak |
aleynâ | bizim üzerimize |
nasru | yardım |
el mu'minîne | mü'minler |
Ve andolsun ki, senden önce onların kavmine resûller gönderdik. Böylece onlara beyyineler (kesin deliller) getirdiler. Bunun üzerine mücrimlerden intikam aldık. Mü’minlere yardım, Bizim üzerimize hak oldu.
RÛM SURESİ 47. Ayeti Ali Bulaç Meali
Andolsun, biz senden önce kendi kavimlerine elçiler gönderdik de onlara apaçık belgeler getirdiler; böylece biz de suçlu günahkarlardan intikam aldık. İman edenlere yardım etmek ise, bizim üzerimizde bir haktır.
Ali Bulaç