RÛM SURESİ 48. Ayeti Ahmed Hulusi Meali
Mekke döneminde inmiştir. 60 âyettir. Sûre, adını ikinci âyette geçen “er-Rûm” kelimesinden almıştır.
اللَّهُ الَّذِي يُرْسِلُ الرِّيَاحَ فَتُثِيرُ سَحَابًا فَيَبْسُطُهُ فِي السَّمَاء كَيْفَ يَشَاء وَيَجْعَلُهُ كِسَفًا فَتَرَى الْوَدْقَ يَخْرُجُ مِنْ خِلَالِهِ فَإِذَا أَصَابَ بِهِ مَن يَشَاء مِنْ عِبَادِهِ إِذَا هُمْ يَسْتَبْشِرُونَ ﴿٤٨﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
allâhu | Allah |
ellezî | o kimseler, onlar, o |
yursilu | gönderir |
er riyâha | rüzgârlar |
fe | böylece, sonra |
tusîru | sürükler, hareket ettirir |
sehâben | bulutlar |
fe | böylece, sonra |
yebsutu-hu | onu yayar, dağıtır |
fî es semâi | semada, gökte |
keyfe | nasıl |
yeşâu | diler |
ve yec'alu-hu | ve onu kılar, yapar |
kisefen | kısım kısım, kısımlar |
fe | böylece, bundan sonra |
terâ | görürsün |
el vedka | yağmur |
yahrucu | çıkar |
min hılâli-hî | onun arasından |
fe | böylece, sonra |
izâ esâbe | isabet ettirdiği zaman |
bi-hi | onu |
men yeşâu | dilediği kimse |
min ibâdi-hî | onun kullarından |
izâ | olduğu zaman |
hum | onlar |
yestebşirûne | sevinirler |
O Allah’tır ki, rüzgârları gönderir, böylece bulutları hareket ettirir. Sonra semada onu dilediği gibi yayar. Ve onu kısımlara ayırır, bundan sonra onun arasından yağmurun çıktığını görürsün. Böylece kullarından dilediğine onu (yağmuru) isabet ettirdiği zaman onlar sevinirler.
RÛM SURESİ 48. Ayeti Ahmed Hulusi Meali
Allâh'tır ki, rüzgârları (ilham yollu fikirleri) irsâl eder de bulutları (veri tabanındaki düşünceleri) sürer; onu (o düşünceleri) nasıl isterse öylece semâda (bilinçte) yayar ve onu parça parça kılar (analizler yaptırır); böylece yağmurun (keşfedilen ilmin) onun aralarından çıktığını görürsün. . . Onu kullarından dilediğine isâbet ettirince, bir de bakarsın ki onlar müjde edilen ile neşelenip seviniyorlar.
Ahmed Hulusi