Mekke döneminde inmiştir. 60 âyettir. Sûre, adını ikinci âyette geçen “er-Rûm” kelimesinden almıştır.


وَمَا أَنتَ بِهَادِي الْعُمْيِ عَن ضَلَالَتِهِمْ إِن تُسْمِعُ إِلَّا مَن يُؤْمِنُ بِآيَاتِنَا فَهُم مُّسْلِمُونَ ﴿٥٣﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve mâ ente bi hâdi el umyi an dalâleti-him in tusmiu illâ men yu'minu bi âyâti-nâ fe hum muslimûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve mâ ve değil
ente sen
bi hâdi hidayete ulaştırıcı, hidayete erdirici
el umyi kör
an dalâleti-him onların dalâletlerinden
in eğer, ancak
tusmiu işittirebilirsin, duyurabilirsin, duyurursun
illâ ancak, sadece
men kimse
yu'minu mü'min olan, îmân eden
bi âyâti-nâ âyetlerimize
fe hum böylece onlar, işte onlar
muslimûne teslim olanlar, müslümanlar

Ve sen, körleri dalâletlerinden kurtarıp hidayete erdirecek değilsin. Sen ancak âyetlerimize îmân edenlere duyurursun. İşte onlar teslim olanlardır.

RÛM SURESİ 53. Ayeti Ahmet Tekin Meali

Kör kesilenleri, başlarına buyruk bir hayattan, dalâlet, bozuk düzen, ahmaklık ve cehaletten kurtaramazsın, doğru yolu gösteremezsin. Tebliğini ancak, âyetlerimize, iman edenlere duyurabilirsin. İşte onlar İslâm’ı yaşayan müslümanlardır.

Ahmet Tekin