RÛM SURESİ 55. Ayeti Ali Ünal Meali
Mekke döneminde inmiştir. 60 âyettir. Sûre, adını ikinci âyette geçen “er-Rûm” kelimesinden almıştır.
وَيَوْمَ تَقُومُ السَّاعَةُ يُقْسِمُ الْمُجْرِمُونَ مَا لَبِثُوا غَيْرَ سَاعَةٍ كَذَلِكَ كَانُوا يُؤْفَكُونَ ﴿٥٥﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve yevme
tekûmu
es sâatu
yuksimu
el mucrimûne
mâ lebisû
gayra
sâatin
kezâlike
kânû
yu'fekûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve yevme | ve o gün |
tekûmu | olur, gerçekleşir |
es sâatu | saat (kıyâmet saati, kıyâmetin vakti) |
yuksimu | yemin eder |
el mucrimûne | mücrimler, suçlular |
mâ lebisû | kalmadılar |
gayra | başka (fazla), dışında |
sâatin | bir saat |
kezâlike | böylece, işte böyle |
kânû | oldular |
yu'fekûne | döndürülüyorlar |
Ve o saatin geldiği (kıyâmetin koptuğu) gün, mücrimler bir saatten fazla (mezarda) kalmadıklarına yemin ederler. İşte böyle döndürülüyorlardı (ölümden hayata döndürülüyorlardı).
RÛM SURESİ 55. Ayeti Ali Ünal Meali
Kıyamet koptuğu gün, dünya hayatları günah hasadıyla geçmiş inkârcı suçlular, yemin ederek dünyada ancak belli belirsiz bir süre kaldıklarını ileri sürerler. (Yanlış algılarına, yanlış akıl yürütme ve eksik bilgilerine güvendiklerinden, dünyada iken de) hep böyle yanlışlara sürüklenip dururlardı.
Ali Ünal