Mekke döneminde inmiştir. 60 âyettir. Sûre, adını ikinci âyette geçen “er-Rûm” kelimesinden almıştır.


وَلَقَدْ ضَرَبْنَا لِلنَّاسِ فِي هَذَا الْقُرْآنِ مِن كُلِّ مَثَلٍ وَلَئِن جِئْتَهُم بِآيَةٍ لَيَقُولَنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا إِنْ أَنتُمْ إِلَّا مُبْطِلُونَ ﴿٥٨﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve lekad darabnâ li en nâsi hâzâ el kur'âni min kulli meselin ve le in ci'te-hum bi âyetin le yekûlenne ellezîne keferû in entum illâ (in ... illâ) mubtılûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve lekad ve andolsun
darabnâ biz örnekler, misaller verdik
li en nâsi insanlar için, insanlara
içinde
hâzâ bu
el kur'âni Kur'ân
min kulli meselin bütün meselelerden
ve le ve mutlaka
in eğer, olsa
ci'te-hum bi onlara getirdin
âyetin bir âyet
le mutlaka
yekûlenne muhakkak derler
ellezîne muhakkak o kimseler, onlar
keferû inkâr ettiler
in eğer, ancak
entum siz
illâ (in ... illâ) ancak, sadece
mubtılûne bâtılla uğraşan kimseler

Ve andolsun ki, bu Kur’ân’da insanlar için bütün meselelerden örnekler verdik. Ve eğer onlara bir âyet getirsen, kâfirler mutlaka: "Siz sadece batılla uğraşan kimselersiniz." derler.

RÛM SURESİ 58. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali

Andolsun ki, bu Kur'an'da insanlar için herbir meselden irâd ettik. Ve muhakkak ki, onlara herhangi bir âyet getirecek olsan elbette kâfir olanlar diyeceklerdir ki, siz mubtil kimselerden başka değilsiniz.

Ömer Nasuhi Bilmen