Mekke döneminde inmiştir. 60 âyettir. Sûre, adını ikinci âyette geçen “er-Rûm” kelimesinden almıştır.


أَوَلَمْ يَتَفَكَّرُوا فِي أَنفُسِهِمْ مَا خَلَقَ اللَّهُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا إِلَّا بِالْحَقِّ وَأَجَلٍ مُّسَمًّى وَإِنَّ كَثِيرًا مِّنَ النَّاسِ بِلِقَاء رَبِّهِمْ لَكَافِرُونَ ﴿٨﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

e ve lem yetefekkerû fî enfusi-him mâ halaka allâhu es semâvâti ve el arda ve mâ beyne-humâ İllâ (mâ ... illâ) bi el hakkı ve ecelin musemmen ve inne kesîran min en nâsi bi likâi rabbi-him le kâfirûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
e ve lem yetefekkerû ve tefekkür etmiyorlar mı, düşünmüyorlar mı
fî enfusi-him kendi nefsleri hakkında
mâ halaka yaratmadı
allâhu Allah
es semâvâti semalar, gökler
ve el arda ve arz, yeryüzü, yer
ve mâ ve şeyler
beyne-humâ ikisinin arasında
İllâ (mâ ... illâ) ...'den başka, ancak
bi el hakkı hak ile
ve ecelin ve ecel, zaman, süre
musemmen isimlendirilmiş, belirlenmiş
ve inne ve muhakkak ki
kesîran çok, çoğu
min en nâsi insanlardan, insanların
bi likâi mülâki olmayı, Allah'a ulaşmayı
rabbi-him onların Rab'leri
le elbette, mutlaka, kesin olarak
kâfirûne inkâr edenler

Onlar, kendi nefsleri hakkında tefekkür etmiyorlar mı (düşünmüyorlar mı)? Allah gökleri ve yeri ve ikisinin arasındaki şeyleri ancak hak ile ve belirlenmiş bir süre ile yarattı. Ve muhakkak ki insanların çoğu, Rab’lerine mülâki olmayı (hayatta iken ruhlarını Allah’a ulaştırmayı) inkar edenlerdir.

RÛM SURESİ 8. Ayeti Seyyid Kutub Meali

Kendi kendilerine hiç düşünmediler mi ki, Allah göklerde, yerde ve bu ikisi arasında bulunan her şeyi ancak hak ile, belirlenmiş bir süre ile yaratmıştır. İnsanların çoğu, Rabb'lerine kavuşmayı inkâr ederler.

Seyyid Kutub