RÛM SURESİ 8. Ayeti Ziya Kazıcı, Necip Taylan Meali
Mekke döneminde inmiştir. 60 âyettir. Sûre, adını ikinci âyette geçen “er-Rûm” kelimesinden almıştır.
أَوَلَمْ يَتَفَكَّرُوا فِي أَنفُسِهِمْ مَا خَلَقَ اللَّهُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا إِلَّا بِالْحَقِّ وَأَجَلٍ مُّسَمًّى وَإِنَّ كَثِيرًا مِّنَ النَّاسِ بِلِقَاء رَبِّهِمْ لَكَافِرُونَ ﴿٨﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
                                  e ve lem yetefekkerû
                
                                  fî enfusi-him
                
                                  mâ halaka
                
                                  allâhu
                
                                  es semâvâti
                
                                  ve el arda
                
                                  ve mâ
                
                                  beyne-humâ
                
                                  İllâ (mâ ... illâ)
                
                                  bi el hakkı
                
                                  ve ecelin
                
                                  musemmen
                
                                  ve inne
                
                                  kesîran
                
                                  min en nâsi
                
                                  bi likâi
                
                                  rabbi-him
                
                                  le
                
                                  kâfirûne
                
                                
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
                
                
                  
                  
                
                söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
| Kelime | Türkçe karşılığı | 
|---|---|
| e ve lem yetefekkerû | ve tefekkür etmiyorlar mı, düşünmüyorlar mı | 
| fî enfusi-him | kendi nefsleri hakkında | 
| mâ halaka | yaratmadı | 
| allâhu | Allah | 
| es semâvâti | semalar, gökler | 
| ve el arda | ve arz, yeryüzü, yer | 
| ve mâ | ve şeyler | 
| beyne-humâ | ikisinin arasında | 
| İllâ (mâ ... illâ) | ...'den başka, ancak | 
| bi el hakkı | hak ile | 
| ve ecelin | ve ecel, zaman, süre | 
| musemmen | isimlendirilmiş, belirlenmiş | 
| ve inne | ve muhakkak ki | 
| kesîran | çok, çoğu | 
| min en nâsi | insanlardan, insanların | 
| bi likâi | mülâki olmayı, Allah'a ulaşmayı | 
| rabbi-him | onların Rab'leri | 
| le | elbette, mutlaka, kesin olarak | 
| kâfirûne | inkâr edenler | 
Onlar, kendi nefsleri hakkında tefekkür etmiyorlar mı (düşünmüyorlar mı)? Allah gökleri ve yeri ve ikisinin arasındaki şeyleri ancak hak ile ve belirlenmiş bir süre ile yarattı. Ve muhakkak ki insanların çoğu, Rab’lerine mülâki olmayı (hayatta iken ruhlarını Allah’a ulaştırmayı) inkar edenlerdir.
RÛM SURESİ 8. Ayeti Ziya Kazıcı, Necip Taylan Meali
Bununla beraber gerçekten insanların çoğu Rablerine kavuşmayı inkâr ederler.
Ziya Kazıcı, Necip Taylan
 Kuran Mealleri
                    Kuran Mealleri