RÛM SURESİ 9. Ayeti Celal Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 60 âyettir. Sûre, adını ikinci âyette geçen “er-Rûm” kelimesinden almıştır.
أَوَلَمْ يَسِيرُوا فِي الْأَرْضِ فَيَنظُرُوا كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ كَانُوا أَشَدَّ مِنْهُمْ قُوَّةً وَأَثَارُوا الْأَرْضَ وَعَمَرُوهَا أَكْثَرَ مِمَّا عَمَرُوهَا وَجَاءتْهُمْ رُسُلُهُم بِالْبَيِّنَاتِ فَمَا كَانَ اللَّهُ لِيَظْلِمَهُمْ وَلَكِن كَانُوا أَنفُسَهُمْ يَظْلِمُونَ ﴿٩﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
e | mi? |
ve | ve |
lem yesîrû | dolaşmıyorlar |
fî el ardı | yeryüzünde |
fe | artık, böylece, o taktirde |
yanzurû | baksınlar |
keyfe | nasıl |
kâne | oldu |
âkıbetu | akıbet, sonuç |
ellezîne | onlar |
min kabli-him | onlardan önce |
kânû | oldular |
eşedde | daha kuvvetli, daha güçlü |
min-hum | onlardan |
kuvveten | kuvvet bakımından |
ve esârû | ve alt üst ettiler |
el arda | arz, yer, toprak |
ve amarû-hâ | ve onu imar ettiler |
eksera | daha çok |
mimmâ (min mâ) | onlardan, şeyden |
amarû-hâ | onu imar ettiler |
ve câet-hum | ve onlara geldi |
rusulu-hum | onların resûlleri |
bi | ile |
el beyyinâti | beyyineler, ispat vasıtaları, deliller |
fe | artık, böylece, o taktirde |
mâ kâne | olmadı |
allâhu | Allah |
li | için, ...'e |
yazlime-hum | onlara zulmediyor |
ve lâkin | ve lâkin, fakat |
kânû | oldular |
enfuse-hum | kendi nefsleri |
yazlimûne | zulmediyorlar |
Onlar, yeryüzünde dolaşmıyorlar mı ki onlardan öncekilerin akıbetinin nasıl olduğuna baksınlar? Kuvvet bakımından onlardan daha güçlüydüler ve yeri (toprağı) altüst etmişlerdi. Onların imar ettiklerinden daha çok imar etmişlerdi. Onların resûlleri onlara beyyinelerle (ispat vasıtaları ve delillerle) gelmişti. Allah, onlara zulmetmiyordu ve lâkin onlar kendi nefslerine zulmediyorlardı.
RÛM SURESİ 9. Ayeti Celal Yıldırım Meali
Onlar yeryüzünde gezip de kendilerinden önceki (millet)lerin sonlarının ne olduğuna bakmıyorlar mı ? Ki onlar kuvvetçe bunlardan üstün idiler, üstelik yeryüzünü kazıp sürmüşler, toprağı alt-üst etmişler ve (bulundukları) yeri bunlardan daha çok bayındır hale getirmişlerdi. Peygamberleri onlara açık belgelerle, mu'cizelerle gelmişlerdi. Allah onlara haksızlık eder olmadı; ama onlar kendilerine zulmettiler.
Celal Yıldırım