Mekke döneminde inmiştir. 88 âyettir. Sûre, adını birinci âyetteki “Sâd” harfinden almıştır.


إِذْ دَخَلُوا عَلَى دَاوُودَ فَفَزِعَ مِنْهُمْ قَالُوا لَا تَخَفْ خَصْمَانِ بَغَى بَعْضُنَا عَلَى بَعْضٍ فَاحْكُم بَيْنَنَا بِالْحَقِّ وَلَا تُشْطِطْ وَاهْدِنَا إِلَى سَوَاء الصِّرَاطِ ﴿٢٢﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

iz dehalû alâ dâvûde fe fezia min-hum kâlû lâ tehaf hasmâni begâ ba'du-nâ alâ ba'dın fahkum (fe uhkum) beyne-nâ bi el hakkı ve lâ tuştıt vehdi-nâ ilâ sevâi es sırâtı
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
iz o zaman, olduğu zaman
dehalû girdiler
alâ dâvûde Davut'un yanına
fe böylece, o zaman
fezia dehşete kapıldı, ürktü
min-hum onlardan
kâlû dediler
lâ tehaf korkma
hasmâni iki hasım, iki davacı
begâ haksızlık yaptı, haddi aştı
ba'du-nâ alâ ba'dın birbirimize
fahkum (fe uhkum) artık hükmet
beyne-nâ aramızda
bi el hakkı hak ile
ve lâ tuştıt ve haksızlık etme, aşırı gitme
vehdi-nâ ve bizi ulaştır
ilâ sevâi es sırâtı orta yola

Dâvud (a.s)’ın yanına girdikleri zaman (Dâvud a.s) onlardan dehşete kapıldı (korktu). "Korkma! Birbirine haksızlık etmiş iki hasımız (davacıyız). Artık aramızda sen, hak ile hükmet. Aşırı gitme (haksızlık etme)! Bizi orta yola (adaletli çözüme) ulaştır."

SÂD SURESİ 22. Ayeti Ali Ünal Meali

Davud’un yanına girdiklerinde O, birden endişelendi. “Endişelenecek bir şey yok!” dediler: “Biz, birimizin diğerine haksızlık (yaptığı iddiası) içinde iki davalı tarafız. Sen, gerçek ne ise aramızda ona göre hükmünü ver, haktan uzaklaşma ve bizi hiç pürüzsüz doğruya ilet.”

Ali Ünal