SÂD SURESİ 22. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 88 âyettir. Sûre, adını birinci âyetteki “Sâd” harfinden almıştır.
إِذْ دَخَلُوا عَلَى دَاوُودَ فَفَزِعَ مِنْهُمْ قَالُوا لَا تَخَفْ خَصْمَانِ بَغَى بَعْضُنَا عَلَى بَعْضٍ فَاحْكُم بَيْنَنَا بِالْحَقِّ وَلَا تُشْطِطْ وَاهْدِنَا إِلَى سَوَاء الصِّرَاطِ ﴿٢٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
iz
dehalû
alâ dâvûde
fe
fezia
min-hum
kâlû
lâ tehaf
hasmâni
begâ
ba'du-nâ alâ ba'dın
fahkum (fe uhkum)
beyne-nâ
bi el hakkı
ve lâ tuştıt
vehdi-nâ
ilâ sevâi es sırâtı
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
iz | o zaman, olduğu zaman |
dehalû | girdiler |
alâ dâvûde | Davut'un yanına |
fe | böylece, o zaman |
fezia | dehşete kapıldı, ürktü |
min-hum | onlardan |
kâlû | dediler |
lâ tehaf | korkma |
hasmâni | iki hasım, iki davacı |
begâ | haksızlık yaptı, haddi aştı |
ba'du-nâ alâ ba'dın | birbirimize |
fahkum (fe uhkum) | artık hükmet |
beyne-nâ | aramızda |
bi el hakkı | hak ile |
ve lâ tuştıt | ve haksızlık etme, aşırı gitme |
vehdi-nâ | ve bizi ulaştır |
ilâ sevâi es sırâtı | orta yola |
Dâvud (a.s)’ın yanına girdikleri zaman (Dâvud a.s) onlardan dehşete kapıldı (korktu). "Korkma! Birbirine haksızlık etmiş iki hasımız (davacıyız). Artık aramızda sen, hak ile hükmet. Aşırı gitme (haksızlık etme)! Bizi orta yola (adaletli çözüme) ulaştır."
SÂD SURESİ 22. Ayeti Suat Yıldırım Meali
(21-22) O mahkemeleşen hasımların olayından haberin oldu mu? Onlar mâbedin duvarına tırmanıp Davud’un yanına birden girince o, onlardan ürktü. Onlar da "Korkma! dediler, biz sadece birbirimize hakkı geçen iki dâvalıyız. Senden dileğimiz: Aramızda adaletle hükmet, haktan uzaklaşma ve bize tam doğruyu göster."
Suat Yıldırım