Mekke döneminde inmiştir. 88 âyettir. Sûre, adını birinci âyetteki “Sâd” harfinden almıştır.


إِنَّ هَذَا أَخِي لَهُ تِسْعٌ وَتِسْعُونَ نَعْجَةً وَلِيَ نَعْجَةٌ وَاحِدَةٌ فَقَالَ أَكْفِلْنِيهَا وَعَزَّنِي فِي الْخِطَابِ ﴿٢٣﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

inne hâzâ ahî lehu tis'un ve tis'ûne na'ceten ve liye na'cetun vâhidetun fe kâle ekfil-nî-hâ ve azze-nî el hıtâbi
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
inne muhakkak, gerçekten
hâzâ bu
ahî benim kardeşim
lehu onun
tis'un ve tis'ûne doksan dokuz
na'ceten koyun
ve liye ve benim var
na'cetun koyun
vâhidetun bir
fe böylece, artık
kâle dedi
ekfil-nî-hâ ona beni kefil kıl, onu bana ver
ve azze-nî ve bana üstün geldi, beni yendi
içinde, de
el hıtâbi konuşma, hitap, söylenen söz

Gerçekten bu benim kardeşim. Onun doksan dokuz koyunu var ve benim bir koyunum var. Buna rağmen "Ona beni kefil kıl (onu da bana ver)." dedi. Söyledikleri ile beni yendi.

SÂD SURESİ 23. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali

İçlerinden biri: “Bu benim kardeşim, onun 99 koyunu, benim de bir koyunum var. Buna rağmen “Onu da bana ver” dedi ve konuşmada beni altetti, onunla başedemedim ve sana hükmünü sormaya geldik.”

Abdullah Parlıyan