Mekke döneminde inmiştir. 88 âyettir. Sûre, adını birinci âyetteki “Sâd” harfinden almıştır.


فَغَفَرْنَا لَهُ ذَلِكَ وَإِنَّ لَهُ عِندَنَا لَزُلْفَى وَحُسْنَ مَآبٍ ﴿٢٥﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe gafernâ lehu zâlike ve inne lehu inde-nâ le zulfâ ve husne meâbin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe böylece, artık
gafernâ lehu ona mağfiret ettik
zâlike bunda, bu konuda
ve inne ve gerçekten, muhakkak
lehu onun vardır
inde-nâ katımızda, yanımızda
le elbette, mutlaka
zulfâ mertebe, yakınlık, yüksek makam
ve husne ve güzel
meâbin sığınak

Böylece bu konuda ona mağfiret ettik. Muhakkak ki onun, katımızda mutlaka yüksek bir makamı ve güzel bir meabı (sığınağı) vardır.

SÂD SURESİ 25. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali

(25-26) Artık bunun için O'nu yarlığadık ve şüphe yok ki, O'nun için Bizim katımızda elbette bir yakınlık vardır ve bir akıbet güzelliği vardır. Ey Dâvûd! Şüphe yok ki, Biz seni yeryüzünde halife kıldık. Artık nâs arasında hak ile hükmet ve hevâya tâbi olma, sonra seni Allah'ın yolundan şaşırtır. Muhakkak o kimseler ki, Allah yolundan saparlar, onlar için hesap gününü unutmuş oldukları için bir şiddetli azap vardır.

Ömer Nasuhi Bilmen