Mekke döneminde inmiştir. 88 âyettir. Sûre, adını birinci âyetteki “Sâd” harfinden almıştır.


أَمْ نَجْعَلُ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ كَالْمُفْسِدِينَ فِي الْأَرْضِ أَمْ نَجْعَلُ الْمُتَّقِينَ كَالْفُجَّارِ ﴿٢٨﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

em nec'alu ellezîne âmenû ve amilû es sâlihâti ke el mufsidîne el ardı em nec'alu el muttakîne ke el fuccâri
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
em yoksa, veya, hem de, ya da, hiç
nec'alu biz, kıldık, yaptık
ellezîne kimseler, onlar
âmenû âmenû oldular, Allah'a ulaşmayı dilediler
ve amilû es sâlihâti ve salih amel, nefs tezkiyesi yaptılar
ke gibi, aynı, bir, eşit
el mufsidîne fesat çıkaranlar, bozgunculuk yapanlar gibi,
...'de, içinde
el ardı yeryüzü
em yoksa, veya, hem de, ya da, hiç
nec'alu kıldık, yaptık
el muttakîne muttakiler, takva sahipleri
ke gibi, aynı, bir, eşit
el fuccâri facirler, cehennemlikler

Hiç âmenû olanları (Allah’a ulaşmayı dileyenleri) ve amilüssalihat (nefs tezkiyesi) yapanları, yeryüzünde fesat çıkaranlarla ya da takva sahiplerini, facirlerle bir tutar mıyız?

SÂD SURESİ 28. Ayeti Ahmet Tekin Meali

Yoksa iman edip, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirenlere, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayanlara, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olanlara, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyenlere, yeryüzünde, ülkede bozgunculuk yapanlar gibi mi, muamele yapacağız? Yahut, Allah’a sığınıp emirlerine yapışarak günahlardan arınıp, azaptan korunanlara, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan mü’minlere azgın günahkârlara davrandığımız gibi mi davranacağız?

Ahmet Tekin