SÂD SURESİ 30. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 88 âyettir. Sûre, adını birinci âyetteki “Sâd” harfinden almıştır.
وَوَهَبْنَا لِدَاوُودَ سُلَيْمَانَ نِعْمَ الْعَبْدُ إِنَّهُ أَوَّابٌ ﴿٣٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve vehebnâ
li dâvûde
suleymâne
ni'me
el abdu
inne-hu
evvâbun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve vehebnâ | ve biz bağışladık |
li dâvûde | Davut'a |
suleymâne | Süleyman |
ni'me | ne güzel |
el abdu | kul |
inne-hu | gerçekten o |
evvâbun | evvab, Allah'a yönelmiş, Allah'a ruhunu ulaştırmış |
Ve Dâvud (a.s)’a oğlu Süleyman’ı, armağan ettik. Ne güzel kul. Muhakkak ki o evvabtı (Allah’a ulaşmıştı).
SÂD SURESİ 30. Ayeti Suat Yıldırım Meali
(Bunları belirttikten sonra tekrar Davud’un kıssasına dönelim:) Davud’a evlat olarak Süleyman’ı ihsan ettik. Süleyman ne güzel kuldu! Hep Allah’a yönelirdi.
Suat Yıldırım