Mekke döneminde inmiştir. 88 âyettir. Sûre, adını birinci âyetteki “Sâd” harfinden almıştır.


فَقَالَ إِنِّي أَحْبَبْتُ حُبَّ الْخَيْرِ عَن ذِكْرِ رَبِّي حَتَّى تَوَارَتْ بِالْحِجَابِ ﴿٣٢﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe kâle in-nî ahbebtu hubbe el hayri an zikri rabbî hattâ tevârat bi el hicâbi
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe böylece, artık, bunun üzerine
kâle dedi
in-nî gerçekten ben, muhakkak ki ben
ahbebtu sevdim
hubbe sevgi
el hayri hayır, hayra ulaşma, daimî zikre ulaşma
an ...'den, ...'dan
zikri rabbî Rabbimin zikri
hattâ hatta, olunca
tevârat gizlendi, kayboldu
bi el hicâbi perde ile, perdenin arkasında

Bunun üzerine dedi ki: "Muhakkak ki ben, (onları) Rabbimi zikrettiğim için hayır (hayra, daimî zikre ulaşanların) sevgisi ile seviyorum." (Atlar tozu dumana katıp koşarak toz) perdesinin arkasında kaybolunca.

SÂD SURESİ 32. Ayeti Ahmed Hulusi Meali

(Onları seyrederken Süleyman kendi kendine düşündü) dedi ki: "Rabbimin zikrinden (müşahedesinden) atların sevgisine yönelip meşgul oldum". . . Nihayet (atlar gidip) gözden kayboldu!

Ahmed Hulusi