Mekke döneminde inmiştir. 88 âyettir. Sûre, adını birinci âyetteki “Sâd” harfinden almıştır.


وَلَقَدْ فَتَنَّا سُلَيْمَانَ وَأَلْقَيْنَا عَلَى كُرْسِيِّهِ جَسَدًا ثُمَّ أَنَابَ ﴿٣٤﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve lekad fetennâ suleymâne ve elkaynâ alâ kursiyyi-hi ceseden summe enâbe
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve lekad ve andolsun ki
fetennâ imtihan ettik, denedik
suleymâne Süleyman
ve elkaynâ ve ulaştırdık, bıraktık
alâ üzerine
kursiyyi-hi onun tahtı, kürsüsü
ceseden ceset olarak
summe sonra
enâbe döndü, yöneldi

Ve andolsun ki Biz, Süleyman (A.S)’ı imtihan ettik. Ve onun kürsüsü (tahtı) üzerine ceset olarak ulaştırdık. Sonra yöneldi (ayrıldı).

SÂD SURESİ 34. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali

Andolsun biz, Süleyman'ı bir imtihandan geçirdik ve tahtının üzerine bir ceset bırakıverdik. Tefsirlerde mecazi anlamda iki yorum yapılır, biri: Süleyman'ın genişleyen ülkesine ihtilal çetesinin kısa bir müddet memleket idaresine el koyması, Süleyman'ın cansız ceset gibi kalmasına işarettir. İkincisi: Süleyman peygamber yine böyle bir kargaşada nüfuzunu kaybetmiş ve tahtının üstüne, ilahlaştırılan bir heykel oturtulmuştu, bu da tahta ceset atılması demektir. Bunun üzerine O bize yönelmiş ve

Abdullah Parlıyan