SÂFFÂT SURESİ 102. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 182 âyettir. Sûre, adını ilk âyette geçen “es-Sâffât” kelimesinden almıştır. Sâffât, sıra sıra dizilenler, saf saf duranlar demektir.
فَلَمَّا بَلَغَ مَعَهُ السَّعْيَ قَالَ يَا بُنَيَّ إِنِّي أَرَى فِي الْمَنَامِ أَنِّي أَذْبَحُكَ فَانظُرْ مَاذَا تَرَى قَالَ يَا أَبَتِ افْعَلْ مَا تُؤْمَرُ سَتَجِدُنِي إِن شَاء اللَّهُ مِنَ الصَّابِرِينَ ﴿١٠٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
fe | böylece |
lemmâ | olduğu zaman, olunca |
belega | erişti |
mea-hu | onunla beraber |
es sa'ye | çalışma |
kâle | dedi |
yâ | ey |
buneyye | oğulcuğum |
innî | muhakkak ben, gerçekten ben |
erâ | görüyorum |
fî el menâmi | uykuda |
ennî | muhakkak ben, gerçekten ben |
ezbehu-ke | seni boğazlıyorum |
fanzur (fe unzur) | haydi bak |
mâzâ | ne, nedir? |
terâ | görüyorsun, bu konudaki görüşün |
kâle | dedi |
yâ ebeti | ey babacığım |
if'al | yap |
mâ | şey |
tu'meru | sen emrolundun |
se-tecidu-nî | beni bulacaksın |
inşâallâhu (in şâe allahû) | inşaallah, Allah'ın dilemesi ile |
min es sâbirîne | sabredenlerden |
Böylece onunla beraber çalışma çağına eriştiği zaman dedi ki: "Ey oğulcuğum! Gerçekten ben, uykuda seni boğazladığımı gördüm. Haydi bak (bir düşün). Bu konudaki görüşün nedir?" (İsmail A.S): "Ey babacığım! Emrolunduğun şeyi yap. İnşaallah beni sabredenlerden bulacaksın" dedi.
SÂFFÂT SURESİ 102. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Çocuk büyüyüp yanında koşacak çağa erişince bir gün ona: "Evladım, dedi, ben rüyamda seni kurban etmeye giriştiğimi görüyorum, nasıl yaparız bu işi, sen ne dersin bu işe!" Oğlu: "Babacığım! dedi, hiç düşünüp çekinme, sana Allah tarafından ne emrediliyorsa onu yap. Allah’ın izniyle benim de sabırlı, dayanıklı biri olduğumu göreceksin!".
Suat Yıldırım